Pazar , 24 Eylül 2023

Güncel Yazılar

İLETİŞİM, TANINMA, ANLAŞMA OLARAK YER YURT, VATAN, YA DA DİL… Çetin Veysal

Yer ve yurt; olanak, koşullar, ilişki ve etkileşim olarak belirlenirse, iletişim organı olarak dil, bir kök, kaynak, varlık ya da dayanak olarak görülebilir. Yersizyurtsuz olma hali yoktur, dilsizlik ve iletişimsizlik vardır. Çünkü her zaman bir yerdedir insan ama ortak paydası adaletli tanınma olan dil, iletişim ve ilişki içerisinde olamayabilir.Dil, ortaklaşılan düzlemde etkileşim, ilişki, simge, hareket, mimik, koku ya da başka …

Devamı »

TOPLUMU BİÇİMLENDİREN OLGULARIN TARİHSEL EYLEMİ -3- Nazım Can

“Materyalist dünya görüşü, doğanın, olduğu gibi, hiç bir şey katmaksızın kavranmasıdır.” Engels, “Yeni toplumun, eski toplumdan, başlayan doğuşu; eski toplumdan, yeni topluma geçiş biçimi; doğal bir tarih sürecidir.” Lenin, “Kurtuluş, tarihsel bir olgudur. Zihinsel bir iş değildir. (…) İlk gereksinmenin kendisi bir kez sağlandığında, sağlama eylemi ve bu sağlama işinden kazanılmış olan alet, yeni gereksinmelere iter. Ve yeni gereksinmelerin bu …

Devamı »

Özgür Üniversite Mayıs Seminerleri Başlıyor !

                          Özgür Üniversite’nin Mart ayında başlayan bahar dönemi Mayıs ayında yeni seminerler ile devam ediyor. Kayıtların devam ettiği seminer dizileri arasında sinema, fotoğraf, felsefe, siyaset ve hukuk gibi başlıklar dikkat çekiyor. Bahar dönemine ilgi çekici seminer başlıkları ile başlayan Özgür Üniversite’de Mayıs ayı seminerlerinin ilkini Burak Gürel 12 …

Devamı »

1 Mayıs ‘yasak savmanın’ ötesine geçebilecek mi? – Özgür Müftüoğlu

Bu yazı Evrensel Gazetesi’nin www.evrensel.net sitesinden alınmıştır. 19. yüzyılda işçi sınıfı mücadelelerinin temel talepleri; çocuk çalışmasının sınırlandırılması, kadınların madenlerde ve geceleri çalışmasının yasaklanması, insanca yaşayacak ücret ve 8 saatlik çalışma süresiydi. 8 saatlik çalışma, bu talepler arasında öne çıkmış ve sınıf mücadelesi için simgesel bir önem kazanmıştır. Bunun iki nedeni vardır: Birincisi çalışma saatlerinin uzun tutulması, o dönemde emek sömürüsünün …

Devamı »

Bir egemenlik aracı olarak üniversiteler * – Fikret Başkaya

Üniversitelere dair retorikle realite arasında her zaman büyük bir uçurum vardı. Başka türlü söylersek, gerçekte var olan reel üniversite, tevatür edilenden farklıydı. Üniversitelerin özgür tartışma odakları oldukları, her türlü düşüncenin özgürce/sınırsızca tartışılabildiği, yeni ve orijinal fikirlerin filizlenip-yeşerdiği, evrensel bilginin ve bilimin üretildiği, her dönemde toplumun bir kaç adım önünde olan, “bilim yuvaları” oldukları vb… şeklinde yaygın bir tevatür üretilmiş durumdadır. …

Devamı »