18 yıldan beri, somut gerçeklere gittikçe daha az değer verdiğini gözlemlediğimiz medyalardaki garip evrimi tartışmaktayız. Bu olguyu sosyal ağlar üzerinden demokratikleşmelerine bağlamaktayız. Aksi takdirde herhangi biri gazeteci olabilir, bilginin niteliği çökebilirdi. Dolayısıyla da söz söyleme hakkı seçkinlere aittir. Peki ya tamamen tersi geçerliyse? Ya öngördüğümüz sansür olguya karşılık gelmiyorsa ama bizzat onun devamı ise? Sisyphos tutkularının dağının zirvesine kayasını zahmetle …
Devamı »