Özgür Üniversite Türkiye ve Ortadoğu Forumu Vakfı
Milletvekili (İsviçre) ve Tribune Geneve gazetesi eski yazı işleri Müdürü Guy Mettan, Ukrayna Devlet Başkanı rolünü oynayan siyasi canbazın portresini yapıyor. Bu halk şovmeninin nasıl da Banderistlerin* müttefiki haline geldiğini ve bir diktatörlük yönetimi kurduğunu gözler önüne seriyor.
“Özgürlük Kahramanı”, “Zamanımızın Kahramanı”,“Yenilmez Kahraman”, “Putin’e Meydan Okuyan ve Dünya’yı Birleştiren Eşsiz Ukraynalı”, “Zelensky, Ukrayna Kanlar İçinde” gibi tanımlamaları manşete çıkaran Batı medya organları ve Batılı liderler, Ukrayna Başkanı Zelensky’e övgülerini dizmek üzere kişisel üstünlüklerini anlatmanın sınırını bilemiyorlar. Mucizevî bir şekilde bir “savaş lordu” ve bir “demokrasi kutarıcısı” haline dönüşen bu komediyenin “şaşırtıcı direnci” karşısında çokça böyülenmiş gibiler.
Devlet Başkanı Zelensky dünya yazılı basını ilk sayfalarında yer alıyor, televizyon kanallarında geçilen ilk haberler onu veriyorlar, Cannes Film Festivalinin açılış konusu oluyor, parlamentolarda nutuklar çekiyor. Ukrayna’dan on kat daha büyük devletlerin başında bulunan meslektaşlarını neşeli bir şekilde tebrik ediyor ve onlara nasihat veriyor. Daha önce hiçbir sinema aktörüne ve hiç bir politik yöneticiye nasip olmayan taktiksel bir anlayışla bu rolünü sürdürüyor.
Yüz buruşturma hareketleri ve kimi eğlendirici savurgan davranışları (örneğin bir mağazada yarı çıplak dolaşmak gibi ekstrem hareketi ve cinsel organıyla oynayan bir piyanisti taklit etma becerisiyle), üzerinde gri-yeşil bir Tişortü, bir haftalık sakalı, hırçın Rus ayısı tarafından kuşatılmış askeri birliklerini harekete geçirmek üzere dikkat çekici maskaralıkları ve yaptığı kelime oyunlarıyla bir gecede halkın gönlünü fethetmeyi başardıktan sonra bu benzersiz Mr. Bean’in büyüsüne nasıl da kapılmamalı?
Başkan Zelensky, 24 Şubat gününden bu yana, şüphesiz olağanüstü aktörlük yeteneklerine sahip olmasının yanı sıra uluslararası düzeyde politik sanatçı olduğunu da kanıtlıyor. Komedyenlik kariyerini izleyenler doğuştan gelen doğaçlama anlayış becerisini, mimetik yeteneklerini, cesurca oyunculuğunu bildikleri için bu tarz marifetlerine şaşırmadılar. 31 Aralık 2018 – 21 Nisan 2019 seçim döneminde eski Devlet Başkanı Proşhenko gibi zorlu rakiplerini yenerken, prodüksiyon ekibinin sahadaki aktif faaliyetleri ve cömertçe davranan oligark bağışçıları onun yeteneklerinin kapsamını zaten kanıtlamış oldular. Yeteneklerinin sadece icraata geçirilmesi gerekiyordu. Sergilenen bütün bu icraatlarda olduğu gibi.
İki Rollü Oynamak için Yetenek
Bununla birlikte, çoğu zaman olduğu gibi, kişinin gerçek dış görünüşünde nadiren sahne arkasında yaşanan gelişmelerle benzerlik olur. Sahneye yansıtılan projektör ışıkları kişisel özelliklerinden fazlasını gizler. Ve sahneye yansıyan resmin daha pembe olduğu görülür: Başkan Zelensky’nin hem devlet başkanı olarak başarıları ve hem de demokrasinin savunucusu rolünde gösterdiği performansı arzu edilen bir takım izleri bırakıyor.
İki rolü birden oynamakta yenekli bir oyuncu olan Zelensky Devlet Başkanı seçilir seçilmez bu yeteneğini gerektiği gibi sergiledi. % 73 oy oranıyla Başkan seçildiğinde yolsuzluklara son verme, Ukrayna’da sosyal gelişme sağlama, ülkeye medeniyet getirme yolunda ilerleme kaydetme ve her şeyden önce Donbass’ta Rusça konuşan vatandaşlarıyla barış yapma vaatlerini hatırlıyoruz. Seçildikten kısa bir süre sonra, seçim öncesi Ukrayna atmosferinde verdiği sözlerine o kadar zamansız bir hevesle ihanet etti ki, Ocak 2022’de popülerlik anket oranı % 23’e düştü ve iki ana rakibinin çokça gerisinde kaldı.
Yeni Başkan Zelensky, Mayıs 2019’dan itibaren, oligark sponsorlarını tatmin etmek amacıyla, arazi satışlarına ilişkin moratoryumun Ukrayna ülkesinin GSYİH’sında milyarlarca Dolar kayba neden olacağı gerekçesiyle 40 milyon hektarlık verimli tarım arazisini kapsayan büyük çapta bir arazinin özelleştirme programını başlattı.
Başkan Zelensky’nin, Ukrayna’da Şubat 2014’te gerçekleşen ABD yanlısı darbeden bu yana, Ukrayna ekonomisinde “gelişme sağlama”, “Batılılaşma” ve “normalleşme” uygulamalarıyla ne demek istediğini anlamayan Ukraynalıların çoğunun hoşuna gidebileceği ülkeyi “komünistlerden ve Ruslardan arındırma” gibi kafa karıştırıcı popüler programları uygulamaya koymasının ardından, devlete ait varlıkların özelleştirilmesi, bütçede kemer sıkma politikasının izlenmesi, iş kanunlarında deregülasyon uygulamasına gitmesi ve sendikal örgütlerin dağıtılması gibi geniş çaplı operasyon faaliyetlerini başlatı. 2020 yılında rakip ülke Rusya’da kişi başı milli gelir 10.126 Dolar olurken, Ukrayna’da kişi başı milli geliri 3.726 Dolar olarak gerçekleştmişti. Oysa 1991’de Ukrayna’da kişi başı ortalama milli gelir oranı Rusya’dan daha fazla idi. Bu milli gelir karşılaştırmasında görülen ortalama oran Ukrayna açısında pek de gurur verici görünmüyor. Ukrayna vatandaşlarının, gelinen bu aşamada, sayısı belirsiz bu neoliberal uygulamaları alkışlamadıkları anlaşılıyor.
Ukrayna’nın uygarlık yolunda yürüyüşündeki hedefine gelince; milliyetçi kesimlere memnuniyet duygusunu yaratan, ülkenin Güneydoğu bölgesinde yaşayan ve Rusça konuşan vatandaşları şaşkınlığa uğratan; Ukrayna dilinin egemenliğini sağlamak üzere, Rusça’yı kamusal alanlarda, yönetim kademelerinde, okul eğitim programlarında kaldırma ve işletme faaliyetlerine ilişkin belgeleri Rusça olarak düzenlenmesine yasaklama getiren 19 Mayıs 2021 tarihli kararnamenin yayınlanması şeklinde bir hedefe varmasıyla sonuçlanmış oldu.
Kaçak bir Sponsor
Ülkedeki yolsuzluklar konusuna gelince, bilanço pek de iyi değil. İngiltere’de yayınlanan The Guardian gazetesi 2015’te Ukrayna’nın Avrupa’da en çok yolsuzluk yaşandığı ülke olduğu yorumunu yapmıştı. Berlin merkezli bir STK olan Uluslararası Şefaflık Örgütü, 2021’de, Ukrayna’yı yolsuzluk açısında dünya’da 122.sıraya, yani, nefret ettikleri Rusya’dan (136.sıra) dah önce bir sırada yer aldığını gösteriyordu. Sözüm ona Rus barbarlarına karşı bir erdem örneği olarak gösterilen bir ülke için hiç de parlak bir durum değil. Ekim 1995’ten beri İngilizce yayınlanan Kyiv Post gazetesine göre yolsuzluk faaliyetleri ülkenin her bir yerinde zaten yaşanıyor: Parlamentoda, bakanlıklarda, idari makamlarda, kamu şirketlerinde, polis merkezlerinde ve hatta Yolsuzlukla Mücadele Yüksek Mahkemesinde bile. Gazetelerin verdiği haberlere göre Mahkeme yargıçlarının Porche marka araba kullanmaları artık alışılmadık bir durum değil.
Devlet Başkanı Zelensky’nin, liman manzaralı lüks ofislerin bulunduğu Cenevre’de ikamet eden ana sponsoru Ihor Kolomoisky, Ukrayna’da yozlaşmış yolsuzluk atmosferinde kazanç sağlayan oligarklardan aşağı kalan birisi değildir. Amerika’da da bu tarz icraatlardan geri kalmayan Antony Blinken’ın, 05 Mart 2021’de, Dışişleri Bakanlığının “önemli bir yolsuzluk iması” nedeniyle varlıklarını dondurulduğu ve ABD’deki faaliyetleri yasaklandığı duyurulmuştu. Kolomoisky’nin Kamu Bankası olan Privatbank’tan 5,5 milyar Doları zimmetine geçirmekle suçlandığı haberleri doğrudur. Sadece basit bir tasadüf mü? Şanslı bir şahsiyet olan Kolomoisky, bu günlerde, ABD’nin Orta Atlantik Bölgesinde bir Eyalet olan Delaware Savcılığınca açılan bir soruşturma konusu olan, ABD Başkanı Jeo Biden’ın oğlu Hunter’ı ayda 50.000 Dolar gibi mütevazi bir ücretle çalıştıran Petrol Holding Şirketi Burisma’nın ana hissedarıydı. Akıllıca bir önlem alma işlemi: Bazı tanıklara göre İsrail’de istenmeyen kişi, Gürcistan’da ise mülteci durumunda olan Kolomoisky’nin bundan dolayı savcılığa gelip tanıklık etmesi pek mümkün görünmüyor.
Başkan Zelensky’nin bütün bu oyunculuk kariyerini yapmasını sağlayan, Ekim 2021’den beri basın organlarında konu edilen Pandora Papers belgelerinde adı geçen ve Ukrayna’nın gelişme kaydetmesi yolunda gerekli bir şahsiyet yine Kolomoisky olmuştu. Ukrayna’nın kükürtlü oligarşi tabakasına ait 1+1 TV kanalı 2012’den beri Pandora Papers belgelerinde yer alıyor. Bu belgeler söz konusu TV kanalın 2012’den beri yıldız politikacı olarak gördüğü Zelensky için 40 milyon Dolar dolayında harcama yaptığını gösteriyor. Zelensky Devlet Başkanı seçilmeden kısa bir süre önce, yakın koruması Kryvyi Rih ve biri Zelensky’nin oynadığı senoryoların yazarı, diğeri ise Devlet Güvenlik Servisinin (SBU) Başkanı olan iki kardeşinin, ortak yapım şirketi Kvartal 95 prodüktörü ve hissedarı olan kişinin yardımıyla, Zelensky’nin eşi adına açılan offshore hesaplarına miktarı belirsiz paraların ihtiyatlı bir şekilde taranferi yapılmış, Londra’da 7,5 milyon Dolara, beyanı yapılmayan,3 adet daire satın alınmıştı.
“Halkın Hizmetkârı” dizisiyle (oynadığı televizyon dizisi ve kurduğu partinin adı) alınteri dökülmeden elde edilen bu rahatlık zevki kısa bir süre sosyal ağlarda görülen bir fotoğrafıyla teyit edilmişti. Ve daha sonra Karpatlar’da mütevazı bir kaynak merkezinde kış tatilini geçirmesiyle bilinen Başkan Zelensky’nin geceliği birkaç 10.000 Dolar olan tropikal ortamda kurulu bir sarayda tatilini geçirme belgesi niteliğindeki fotoğrafı yayından kaldırılarak komplo karşıtı denetleyici özellikte başka bir fotoğrafla değiştirilmişti.
Bu vergi optimizasiyonu sanatı ve konumları tartışmalı oligarklarla olan gayretkeş birlikteliği, yolsuzluğa karşı koşulsuz dokunulmazlığı olan Devlet Başkanlığı makamı aleyhine dava konusu yapılamaz. Başkan Zelensky, kendisine rahatsızlık veren Anayasa Mahkemesi Başkanı Oleksandr Tupytsky’i görevden aldı. Daha sonra, selefi Oleksy Hontcharouk’un adının bir skandala karışması dolayısıyla görevinden ayrılması nedeniyle, Azov Savaşı özgürlük kahramanları nihai sığınağı, önlü Azovstal fabrikasının sahibi, ülkenin en zengin şahsiyetlerinden Rinat Akhmetov’un fabrikalarından birini yönetme şerifine nail olan, adı pek bilinmeyen, Denys Chmynal’u da Başbakan olarak atamasını yaptı.
Ukraynalı askerlerin, düşman ordusu Rusya güçlerine teslim olmalarından sonra, kollarında, boyunlarında, sırtlarında veya göğüslerinden Wolfsangle Tümeninin Adolf Hitleri anan SS Das Reich ibareleri veya gamalı haçları yücelten dövmeleri Ruslar tarafından yayınlanan sayısız video görüntülerinde sunulmuştu.
Azov Taburlarının Rehin Alınması
Gösteriş yapabilme kapasitesi yüksek Başkan Volodymyr Zelensky’nin Ukrayna milliyetçi aşırı sağın temsilcileriyle yakınlaşması, Dr.Zelensky’nin sergilediği tuhaflıklarından en hafifi bile eğildir. Bu kesimle suç ortaklığı Ukrayna Başkanının Yahudi kökenli olması nedeniyle daha önce skandal olduğunu düşünen Batı basın organları tarafından neredeyse büyük bir tepkiyle yalanlanırken, daha sonra bu özelliği yeniden keşfedilmeye başlandı. Ukrayna’da Yahudi bir Devlet Başkanına marjinal hale getirilmiş insanlardan oluşan milliyetçi küçük bir azınlığı teşkil eden Neo-Nazilerce nasıl olur da sempati duygusu beslenebilir? Her şeye rağmen Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin tarafından yürütülen “nazilerden arındırma” politikası operasyonlarına da itibar etmemeliyiz.
Yine de gerçekler inatçıdır. Günün birinde ortaya çıktıklarına tanıklık edebiliriz.
Kişisel olarak Zelensky’nin Neo-Nazi ideolojisini benimseyen ve hatta Ukrayna milliyetçi aşırı sağın yakınlarında bulunan birisi olmadıği kesin olarak bilinen bir gerçeklik. Onun Yahudi soyundan gelmesi, şimdiye kadar dile getirilmeden, bu durumdan uzak durulmaya çalışılsa bile, Şubat 2022’ye kadar hiç böyle bir iddiada bulunmuş değildir. Oysa her türlü Yahudi karşıtşlığı söylemini açıkça redediyor. Dolayısıyla, Ukrayna Neo-Nazileriyle olan yakınlaşması Yahudi soyuna ihanet etmiş olmayıp, devletin basmakalıp formalite işlemlerinin yürütülmesi, fiziksel ve politik hayatını sürdürme içgüdüsünün iyi tasarlanmış pragmatizminden dağan bir karışım konusu oluyor.
Başkan Zelensky ile Ukrayna aşırı sağı arasındaki ilişkinin doğasını anlamak için Ekim 2019’a dönmemiz gerekiyor. Bu aşırı sağ oluşumların, seçmenlerin % 2 oranında etkisi olsa bile, (2014 yılında Kolomoisky tarafından kurulup, finase edilen ve halen bu desteği devam edilen) Azak Taburunun da aralarında bulunduğu sayısız askeri grup ve hareketten teşkil edilmiş, motivasyonu yüksek ve iyi organize edilmiş yaklaşık bir milyon insani temsil ettiği anlaşılmalıdır. Bu organizasyonların tam tanımlanmasını yapmak için Aidor, Dnipro, Safari, Svoboda, Pravy Sektor, C14 ve ulusal resmi kurumları da ilave etmemiz gerekiyor.
Amerikalı Neo-Nazi David Lane’in (“Halkımızın varlığının ve beyaz ırk çocuklarının geleceğini güvence altına almalıyız” «We must secure the existence of our people and a future for white children»), cümlesindeki İngilizce kelime sayısından adını alan C14 grubu en az bilinen ve Ukrayna’da uyguladığı ırkçı şiddetten dolayı en çok kaygı duyulan gruptur. Bütün bu gruplar, 2014-2021 döneminde Ukrayna Güvenlik Aygıtını yöneten eski Ukrayna İçişleri Bakanı Arsen Avakov tarafından Ukrayna Ordusu ve Ukrayna Güvenlik Güçleri bünyesinde teşkil edilmişti. Başkanı Zelensky’nin 2019 sonbaharından bu yana kıdemli birlikler diye andığı güvenlik birlikleri işte bu gruplardır.
Bu delikanlı Devlet Başkanı, seçildikten birkaç ay sonra, seçim vaatlerini yerine getirmek ve selefi Devlet Başkanı tarafından imzalanan Minsk Anlaşmaları maddelerini uygulamak üzere gerçekten de Donbass’a gitmişti. Ancak, 2014’ten bu yana Donetsk ve Lougank kentlerini 10.000 kişinin ölümü pahasına talan eden Ukrayna aşırı sağ güvenlik güçleri bu “barışsever” Devlet Başkanına karşı temkinli oldukları için büyük bir ihtiyatla karşılamışlardı. “Kapitülasyon yok” sloganıyla ülke barışına karşı acımasız bir kampanya yürütüyorlar.
Sunulan bir videoda Zelensky’nin solgun halde ve adeta onlara yalvaran bir durumda olduğu görülüyor. Şöyle ki; “Ben bu ülkenin Devlet Başkanıyım. 41 yaşındayım. Başarılı birisiyim. Yanınıza geldim ve silahları bırakmanızı istiyorum.” Video görüntüsü sosyal medya ağlarında yayınlanınca Başkan Zelensky hemen bir nefret kampanyasının hedefi haline geldi. Ve bu durum Başkan Zelensky’nin barış yapma arzusu ve Minsk anlaşması maddelerini uygulamasının sonu oldu.
Aşırılık yanlısı güçlerin faaliyetlerinde küçük çapta bir gerileme olduysa da, kısa bir süre sonra, yeni bombardman operasyonlarına daha şiddetli bir şekilde devam etmeye başlandı.
Milliyetçi Haçlı Seferleri
Devlet Başkanı Zelensky sadece Ukrayna milliyetçilerine boyun eğmekle kalmıyor, aynı zamanda, onların milliyetçi duygularıyla düzenledikleri haçlı seferlerine de katılıyor. Başarısızlıkla sonuçlanan seferinin ardından, 2019 yılı Kasım ayında, aralarında C14 grubunun lideri Yehven Taras’ın da bulunduğu birçok Ukrayna aşırı sağ liderlerini makamında ağırlamıştı. Atadığı Başbakanı, cinayet işlemekten şüpheli bir sanık olan Neo-Nazi Andryi Medvedko ile birlikte bir fotoğrafı servis edilmişti. Ayrıca, savaş sırasında Nazi Almanyası ile (savaş sonrasında CIA ile) işbirliği yapan ve Yahudi Soykırımı olaylarına karışan Ukrayna milliyetçi lideri Stepan Bandera’ya açık destek verdiği için fanatik taraftarlarınca Nazi olmakla suçlanan İspanyol futbolcu Zolzulya’yı da destekliyor.
Başkan Zelensky milliyetçi radikallerle olan işbirliğini sağlam temeller üzerine kurmuştur. Geçen yıl Kasım ayında, aşırı milliyetçi bir oluşum olan Pravy Sektor’ün başında bulunan DmytroYarosh’u Ukrayna Ordusu Başkomutanına özel danışman ve Şubat 2022’den bu yana da, arka planda terör eylemleri operasyonlarını yöneten Gönüllüler Ordusunun başına komutan olarak atamasını yapmıştı. Aynı zamanda, insanlara işkence yapmaya düşkünlüğü nedeniyle “boğucu” lakabıyla tanınan Oleksander Poklad’ı SBU’nun Karşı İstihbarat Dairesi başına atadı. Savaşın başlamasında iki ay öncesine, Aralık ayına gelince, Pravy Sektor’ün başka bir lideri olan Komutan Dmytro Kotsuybaylo’nun “Ukrayna Kahramanı” ünvanını alma sırası gelmişti. Oysa Zelensky, aralarında rekabet düşmanlıkları başlamadan bir hafta önce, Odessa Bölge Valisinin yerine, Bernard-Henry Levy’nin birlikte geçit töreni yapmaktan gurur duyduğu, aşırı milliyetçi bir Tabur olan Aidar Komutanı Maksym Marchenko’nun atamasını yapmıştı.
Pozisyon vererek aşır sağ yatıştırmak mı istenyor? Yoksa paylaşılan aşırı milliyetçi duygular mı? Ya da, Ulusal Kolordu Başkanı, eski bir milletvekil Andryi Biletsky’nin deyimiyle, neoliberal Atalantikçi ve Batı yanlısı bir Ukrayna sağı ile Rusya’yı yenmeyi ve “dünyanın beyaz ırklarını Samilerin rehberlik ettiği alt insanlara (Almanca; Untermenschen/insalık dışı) karşı son bir haçlı seferine sürüklemeyi” hayal eden aşırı milliyetçi bir sağ arasanda basit bir çıkar yakınlaşması mı? Gerçekten bilemiyoruz. Hiçbir gazeteci böylesi bir soruyu Başkan Zelensky’ye sormayı cesaret edemedi.
Bununla birlikte, Ukrayna rejiminin giderek daha otoriter, hatta daha cani bir yönetim şekline sürüklendiği şüphe götürmez bir gerçeklik. Öyleki, fanatik milliyetçilerin idolü olan şahsiyetleri Nobel Barış Ödülü adaylığına önermeleri için iki defa düşünmeleri gerekir. Çünkü dünya medya organları dış ülkelerde olup bitenleri de dikkate alırlar. Yerel ve ulusal düzeyde seçilmiş yetkili kişilerin Rusya ajanı olduklarından veya çatışmanın tırmanmasını önlemek istedikleri için düşmanla işbirliği yaptıkları şüphesi bahanesiyle bir yıldırma politikası izlenebilir, adam kaçırma olayları ve infazlar kampanyası düzenlenebilir.
“Ukrayna’da bir hain daha yok oldu. Onu ölü bulduk ve halk mahkemesinde yargılanmıştı.” İçişleri Bakanı Danışmanı Anton GerashenkoTelegran hesabında Kremnina Belediye Başkanı ve eski bir parlamenter Volodymyr Strok’un öldürüldüğünü böyle ilan etmişti. Ruslarla işbirliği yaptığı şüphesi gerekçesiyle kaçırılmış, işkence edilmiş ve infaz edilmişti. Rus ordusuyla insani bir koridor açılması müzakeresi yapmak istediği için öldürülme sırası 07 Mart günü, Başkan Zelensky’ye SBU mensupları tarafında kaçırılan kızını serbest bırakmasını söyleyen Kupyansk Belediye Başkanına gelmişti. Aynı zamanda, milliyetçi medya tarafından ihanetle suçlanan Ukraynalı müzakerecilerden biri ölü olarak bulunmuştu. Rusların işgal etmediği bölgeler de dâhil olamak üzere bugüne kadar en az on bir (11) Belediye Başkanı kayıp olup başlarına neler geldiği meçhul.
Muhalefet Partileri Yasak
Ukrayna’da uygulanan baskı bu düzeyde kalmyor. Daha önce kapatılan eleştirel medya kuruluşları ve feshedilen muhalefet partilerini de kapsıyor.
Devlet Başkanı Zelensky, Şubat 2021’de, Rusya yanlısı ve Oligark Viktor Medvedchuk’a ait oldukları düşünülen NewOne, Zik ve Ukrayna 112 adlı muhalif üç kanalı da yasaklamıştı. ABD Dışişleri Bakanlığı, ABD’nin Ukrayna yönetiminin Rusya’nın habis etkisine karşı koyma çabasını desteklediğini ilan ederek, aslında basın özgörlüğüne yönelik bu saldırıyı memnuniyetle karşıladığını bildirmişti. Savaştan bir ay önce, yani Ocak 2022’de, kapatma sırası Nash kanalına gelmişti. Ukrayna rejimi, savaş başladıktan sonra, solcu gazetecileri, blog yazarları ve yorumcuların avına çıkmıştı. Nisan ayı başından itibaren Ukrayna sağında iki kanal; Channel 5 ve Pryamiy de bu kapatma yaptırımlarından nasiplerini aldılar. Devlet Başkanlığınca çıkarılan bir kararname ile tüm kanalların tek bir haber yayınlama şartı koşuluyor; elbette hükümet yanlısı bir yayın politikası. Son zamanlarda uygulanan cadı avı politikası, Ukrayna Siyasi Polisinin talebi üzerine, İspanya makamları tarafından 04 Mayıs’ta tutuklanan, ülkedeki en popüler eleştirel blog olan Ukraine’s Navalny blogcusu Anatoliy Shariy’e kadar uzandı. En azından, otokrat dedikleri, Putin yönetimi kadar basın kuruluşlarına yönelik saldırı operasyonları düzenlendi. Ancak, bu operasyonların Batılı medya kuruluşlarında hiç yer almadığı görülüyor.
Tasfiye işlemi siyasi parti faaliyetleri için çok daha şiddetli oldu. Başkan Zelensky esas rakiplerini siyasi sahneden sildi. 2021 yılı ilkbahar aylarında, rakipleri arasında en önemli siyasi şahsiyet olan Medvedchuk, Putin’e yakın olduğu gerekçesiyle, evi aranarak alt üst edildi ve ev hapsine alındı. Geçen Nisan ayının 12’sinde oligark bir parlamenter zor kullanılarak gizli bir yerde gözaltına alındı, gözle görülebilir bir şekilde uyuşturulduğu anlaşıldı, görüntüsü televizyon kanalına servis edilmeden önce yakınları tarafından ziyaret edilmesinden mahrum bırakıldı. Cenevre Sözleşmesi tüm maddelerine aykırı olarak rehin tutularak Azovstal savuncularının serbest bırakılması karşılığında onunda özgür kalması teklif edildi. Tehdit edilen avukatları, gizli servis elemanlarına yakınlığıyla bilinen birinin lehine olacak şekilde, onu savunmaktan vazgeçmek zorunda kaldılar.
Geçen Aralık ayında yapılan anketlere göre, ihanetle suçlanan Ukrayna eski Devlet Başkanı Petro Poroshenko’nun (07 Haziran 2014-20 Mayıs 2019 dönemi) en yüksek oranda oy alacağı görüldü. 20 Aralık 2021 günü, saat 15.07 itibariyle, SBU’nun resmi internet sitesinde yapılan açıklamaya göre eski Başkan Poroshenko’nun vatana ihanet ve terör faaliyetlerine destek vermesi şüphesiyle suçlandığı görüldü. Oysa fanatik bir Rusya karşıtlığıyla bilinen Poroshenko “Ukrayna’yı enerji konularından Rusya’ya ve Rusya kontrolü altındaki sözde cumhuriyetlerin liderlerine bağımlı hale getirme suçlamsıyla karşı karşı kalmıştır.
Geçen Mart ayının 3’üncü gününde SBU elemanları Ukrayna Solu Lizvizia aktivistleri mekânlarına baskın yaptılar ve oniki kişilik gruplar halinde tutukladılar. Ardından da 19 Mart günü Ukrayna solu bütününe baskın düzenlendiler. Başkanlık kararnamesi çıkarılarak, bir muhalefet platformu alan Yaşam Partisi, Ukrayna İlerici Sosyalist Parti, Sol Güçler Birliği, Ukrayna Sosyalist Partisi, Shari Partisi, Bizimkiler Partisi, Muhalefet Bloku, Volodymyr Saldo Bloku gibi siyasi yapılardan oluşan Onbir (11) sol parti yasaklandı.
Diğer aktivist oluşumlar, blogcular ve insan hakları savunucuları tutuklanıp işkence edildiler. Gazeteci Yan Taksyur, aktivist Elena Brezhnaya, MMA boksörü Maxim Ryndovskiy ve 02 Mayıs 2014 katliamı sırasında Odessa Sendikalar Binasında babası yakılarak öldürülen Avukat Elena Viacheslavova da tutuklandılar ve işkence edildiler.
Bu listeyi tamamlamak için, milliyetçiler tarafından Kiev sokaklarında, halka açık alanlarda soyulup kırbaçlanan bazı erkek ve kadınları, idam edilmeden önce dövülen ve bacaklarından kurşunlanan Rus tutsakları, infazı yapılmadan önce gözleri çıkarılmış askerleri, liderleri asla esir alınmayacığıyla övünen, Kiev yakınlarında bir köyde Rus mahkûmları infaz eden Gürcü lejyonu üyelerni de ilave etmek gerekir. Ukrayna 24 TV kanalında “bütün Rus askerlerini, hamamböceklerinden daha kötü insanlar oldukları düşüncesiyle hadım etme” emrini verenin Ordu Sağlık Hizmetleri başında bulunan komutan olduğu belirtildi. Ve kısacası, Ukrayna askeri birlikleri, Rus askerleri ölülerini tespit etmek ve fotoğraflarını Rusya sosyal ağlarında yayına vermek için Clearview yüz tanıma teknolojisini kapsamlı bir şekilde kullanıyorlar ve Rusları gölünç durumuna düşürmek üzere onlarla alay ediyorlar.
Oscar Ödüllü bir Aktör
Örnekleri çoğaltmak mümkün; Ukrayna’nın kaderine hükmeden demokrasi ve insan hakları savunucuları olduklarını söyleyen birliklerce işlenen vahşetler konusunda sayısız alıntı ve video görüntüsü var. Ancak, bu tarz barbarca davranışların yalnızca Ruslardan kaynaklandığına ikna olmuş bir kamuoyu için can sıkıcı ve bilinmesi arzu edilmeyen durumlar olur.
Bundan dolayı hiçbir STK alarma geçemiyor, Avrupa Konseyi sessiz kalıyor, Uluslararası Ceza Mahkemesi soruşturma açamıyor, basın özgürlüğünü savunan örgütler de sessiz kalıyorlar. Nisan ayı başlarında bu nezaket sahibi Başkan Zelensky’nin Rus birliklerinin çekildiği Kiev bölgesinde Bucha kentini ziyareti sırasında halk Zelensky’nin söylediklerini dinlemedi bile: “Şayet uygar olmayan bir çıkış yolunu bulamazsak, insanlarımızı bilirsiniz, medeni olmayan bir çıkış yolunu bulurlar” diye açıklama yapmıştı.
Ukrayna’nın esas sorunu; dünyanın dört bir yanında kalabalık kitlelerin hayran kaldığı kişi olmanın zevkini yaşayan Başkan Zelensky’nin, isteyerek veya istemeyerek, gücünü içerdeki aşırılık yanlılarına ve yurtdışında ise NATO askerlerine devretmesidir. Rus işgalinden on gün sonra, 05 Mart günü, bir Fransız gazeteciye şu açıklamayı yapan Başkan Zelensky değilmiydi : “Bugün hayatım güzel. Komuoyunca istendiğime inanıyorum. Bu durum hayatımın en anlamlı anı olduğuna inanıyorum; Kamoyu tarafından aranılan kişi olmak. Sadece nefes almadığınızı, yürümediğinizi ve birşeyler yemediğinizden ibaret olduğunuzu hissetmek. Yoksa yaşıyormuyuz?”
Başkan Zelensky, söylendiği gibi, büyük bir aktör. Ve 1932’de Dr.Jekil&Mr. Hide’ı canlandıran selefi aktör gibi, yılın en iyi erkek rolü dalında Oscar ödülünü almayı hak ediyor. Ancak, 2019’da kaçınabileceği bir savaşın harap ettiği ülkesini yeniden inşa etme görevini yerine getirmesi gerektiğinde, artık, gerçek durumuna dönmesi çok zor olabilir.
*İkinci Dünya Savaşı sırasında Nazi Almanyası ile işbirliği yapan Ukrayna Milliyetçi Hareketi lideri Stepan Bandera taraftarları.
Kaynak : https://www.voltairenet.org/article217398.html
Guy Mettan, Cenevre Büyük Kantonu Milletveikili. Tribune de Geneve gazetesi eski Yazı İşleri Müdürü, İsviçre Basın Klubu kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı. 08 Eylül 2022 tarinde okuyucuya sunulacak Rusya-Batı; Binyıllık Savaş kitabının yazarı.
*Çeviri: Nizamettin Karaben
