“Türkiye’nin Lanetlisi: Bir Muhalif” kitabı, Mete Kaan Kaynar’ın akademisyen, yazar Fikret Başkaya ile yaptığı nehir söyleşiden oluşuyor.
Mete Kaan Kaynar’ın akademisyen, yazar Fikret Başkaya ile yaptığı nehir söyleşi kitabı “Türkiye’nin Lanetlisi: Bir Muhalif” okurla buluştu.
İletişim Yayınları’nın yayına hazırladığı kitapta, Türkiye’nin önemli entelektüel ve muhaliflerinden Başkaya’nın Kürt meselesinden resmî ideolojiye, Osmanlı’dan 12 Eylül’e uzanan geniş bir alanda düşüncelerini uzun uzadıya anlatıyor.
Kitap aynı zamanda Türkiye tarihinde iz bırakan birçok olaya farklı açılardan bakmayı sağlayacak yeni pencereler açıyor.
Kitabın arka kapağında şöyle deniyor:
“Entelektüel ve muhalif olmak… Bu ayrım genellikle doğal bir biçimde kabul görür. Ancak ayrım ortadan kaldırıldığında, yani bir entelektüel muhalif Fikret Başkaya’dan söz ettiğimizde, onu nasıl tanımlamak gerekir? “Türkiye’nin Lanetlisi”…
“Türkiye’nin Lanetlisi: Bir Muhalif, Mete Kaan Kaynar’ın resmî ideolojiyle didişen, Kemalizmle hesaplaşan, Kürt meselesine devlet gibi değil, eleştirel-tarihsel bir perspektiften bakan, kalkınmayı ve devrim sorununu etik bir dönüşümle ve ekolojik bir duyarlılıkla ele alan Fikret Başkaya’yla nehir söyleşisinden oluşuyor.”
“Entelektüel muhalif yaşamın” bir portresini, Türkiye tarihinde iz bırakan olaylarla birlikte sunarken ve yeni bir paradigmanın imkânlarını düşündürürken entelektüelin tarihe ve topluma karşı sorumluluğunu hatırlatıyor, düşünme ve bilmeye cesarete çağırıyor. Stratejik uzmanlığa değil, düşünme sevgisine hürmet ederek…”
“Türkiye’deki muhalefete bile muhaliftir Hoca”
Kitaptan bir bölüm
(…)
Tanıtmaktan tanımlamaya, Fikret Başkaya nedir?
Bir insanı tanımlamaya kalkışmak, onu tanımak, tanıtmak, anmak ya da anlatmaktan zor. Onu Türkiye düşünce hayatı içinde bir yerlere koyabilmek, resmin bütünü içerisinde tanımlayabilmek için doğru kavramlara ihtiyaç var. Bu nedenledir ki Muhalif (ve elbette muhalefet), sadece çalışmamızın adı olarak değil, Fikret Başkaya’yı tanımlayabilmek, onu Türkiye siyasî hayatı ve düşünce dünyası içerisinde bir yere yerleştirmek için kullanılabilecek bir kavram olarak düşünüldü. Yalnızca Fikret Başkaya’yı niteleyen bir kişilik özelliği, bir sıfat hiç değil, Türkiye siyasî hayatında entelektüeli münevverden, aydından, uzmandan, bilirkişiden de ayıran bir mihenk taşı olarak kurgulandı.
(…)
Sohbetlerimizin sayfalarında ilerledikçe, bu entelektüel tanrıtanımazlığın tüm suretiyle Fikret Başkaya’da vücut bulduğunu göreceksiniz: Osmanlının Tanzimat’ından Meşrutiyet “devrim”ine, Cumhuriyet’in ilanından, onun “inkılap”larına ve Kemalist resmî ideolojiye, Sovyet Devrimi’nden Leninist demokratik merkeziyetçiliğe, Stalinizm’e, Türkiye soluna, onun Cumhuriyet ideolojisiyle kurduğu ilişkiye, sürdürülebilir kalkınmacılığa, hukuk devletine, hatta Türkiye’deki yerleşik tüm muhalif kalıplara, her şeye… sözün özü
Türkiye’deki muhalefete bile muhaliftir Hoca. Onun paradigmasıyla didişmediği, savaşmadığı, muhalif olmadığı bir şey bulmak neredeyse imkânsızdır.”
Fikret Başkaya hakkında
1940 Denizli doğumlu. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi iktisat ve maliye bölümlerini bitirdi. Paris ve Poitiers üniversitelerinde doktora öğrenimini tamamladı. Yurtdışında bulunduğu süre boyunca; azgelişmişlik, emperyalizm ve kapitalizmden sosyalizme geçiş sorunları üzerine birçok araştırma yaptı.
Türkiye’ye döndükten sonra zorunlu askerlik yaptığı Yedek Subay Okulu’nda “sakıncalı er” sayılarak Erzurum’un Oltu ilçesine sürgün edildi. Askerlik sonrası değişik kuruluşlarda araştırmacı olarak çalıştı. Bir süre Sosyal Hizmetler Akademisi’nde iktisat dersleri verdi.
Abant İzzet Baysal Üniversitesi iktisat bölümü öğretim üyesi iken “Paradigmanın İflası” adlı kitabından ötürü Terörle Mücadele Yasası’na muhalefetten 20 ay hapis cezasına çarptırıldı. Haymana Kapalı Cezaevi’nde yattı.
2004’te, 1994 yılında Gündem gazetesinde yayımlanan ve hiçbir adli işleme konu olmayan makalelerine “Akıntıya Karşı Yazılar” adlı kitabında yer veren Doç. Dr. Fikret Başkaya’nın, “devletin manevi şahsiyetine hakaret ettiği” gerekçesiyle üç yıl hapsi istendi. Ankara 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen davada Başkaya’nın ‘eleştiri sınırları içinde kaldığı’na hükmedilerek hakkında beraat kararı verildi (2005).
2006’da Kültür ve Turizm Bakanlığı, Başkaya’nın “Paradigmanın İflası” adlı kitabına sesli kitap projesinde yer verdi. Başkaya, 2007’den bu yana kurucusu olduğu Özgür Üniversite’de ders veriyor.
Mete Kaan Kaynar hakkında
1972’de Ankara’da doğdu. Hacettepe Üniversitesi Kamu Yönetimi Bölümü’nden mezun oldu. Yüksek lisans ve doktorasını aynı bölümde tamamladı. Çalışmalarına bir süre Westminster Üniversitesi, Centre for Study of Democracy’de misafir araştırmacı olarak devam etti. Halen Hacettepe Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü Siyaset ve Sosyal Bilimler Anabilim Dalı öğretim üyesi olarak görev yapıyor.
Türkiye siyasî hayatı ve kurumlarının yapısı, tarihsel dönüşümü, işlev ve işleyişlerini konu edinen çeşitli makale ve kitapların yazarlık ve editörlüklerini yaptı. Bunun yanında muhtelif gazete, dergi ve haber platformlarındaki güncel yazılarına da devam ediyor.
Ankara Dayanışma Akademisi Kooperatifi (ADA), Bilim, Sanat Eğitim, Araştırma ve Dayanışma Derneği (BİRARADA), Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim-Sen) 5 Nolu Şube ve Özgür Üniversite gibi kuruluşların gönüllüsü.