Neoliberalizmin sabırsız sermayesi tüketim ve mülkiyetin toplumsal oluşumunu bireyin arzu ve istek yansıması olarak sunar. Yaşamı arzu ve ihtiyaçların tetiklediğini söyler. Yaşamın kendisi ihtiyaç değil zorunluluktur. Küresel sermayenin yeryüzünden gökyüzüne çıktığı günleri yaşıyoruz. Kazananın herşeyi aldığı sistemde panik evrenselleşiyor. Bu panik hali ekonomiye teslim olmuş toplum ve doğayı içe kapatıp demirden kafese sokuyor. Su için duyduğumuz kaygı hava için duyduğumuz …
Devamı »