Cuma , 13 Aralık 2024

Netanyahu’nun savaşına karşı çıkan Batılı ve İsrailli muhaliflerin suçlamaları

Faik Bulut

Kolaj: Independent Türkçe

İsrail tarihinin en fanatik sağcı ve ırkçı temsilcileri sayılan Başbakan Binyamin NetanyahuBezalel Smotrich ve İtamar Ben-Gvir üçlüsünün başını çektiği hükümetin 7 aydan bu yana izlediği imhacı-soykırımcı politika, ülke içinde de Batı dünyasında da büyük tepki topluyor ve sürekli eleştiriliyor.

Dışarıdaki eleştirilerin ağırlık noktası insani ve vicdani olmakla birlikte Netanyahu’nun ırkçı atası sayılan Ze’ev Jabonstky‘den devraldığı “Transfer” yani “Araplardan arındırılmış saf Yahudi ülkesi ve devleti” mirasına yönelik siyasi-ideolojik değerlendirmeler de söz konusu oluyor.

Bu makalemizde dünya kamuoyunda ses getiren batılı düşünür, aydın, sanatçı ve duyarlı insanların konuşmalarından örnekler sunacağız: 
 

https://youtube.com/watch?v=rgtFrNwUAFM%3Fsi%3Djng7EEy8zvCzkwv3
  • “İsrail Devleti’nin Tevrat’a aykırı olduğunu” dini gerekçelerle beyan eden müzmin muhaliflerin hareketi Naturei Karta’nın (Charta) eski sözcüsü Amerikalı Haham Yisroeal Dovid Weiss diyor ki:

Yahudilik ile Siyonizm birbiriyle özdeşleştirilince kafalar karışıyor. Hâlbuki birincisi dindir, diğeri Siyonist politikadır. İkisi arasında yer ile gök arasındaki kadar fark vardır. 

‘Yahudiler için vatan’ şiarıyla (siyasi) Siyonistlerin kurdukları İsrail devleti, sanki Yahudi devletiymiş gibi bir algı yaratılıyor. Evet, İsrailliler Araplardan çaldıkları topraklar üzerinde devletlerini kurdular.

Oysa Yahudilerin özgün ve tek bir vatana ihtiyaçları yoktur. Amerika, o ülke Yahudilerinin vatanıdır. İngiltere ile Kanada da oradaki Yahudilerin vatanıdır. Dolayısıyla İsrail devleti tarihi olarak yanlıştır.

Dini bütün Yahudiler olmamız hasebiyle İsrail devletinin ortadan kalkması ve Filistin toprağının tez zamanda kurtulması için dua ediyoruz. 1

  • İsrail’in “Ynet” sitesinde yer alan habere göre; New York Times, kendisi için makaleler yazan İsrailli gazeteci Anat Schwart hakkında sosyal medya ağlarında beğendiği paylaşımlarındaki şu ifadeler yüzünden soruşturma açtı:

İsrailli rehinelerin tümü derhal gönderilmezse Gazze Şeridi’ni bir mezbahaya dönüştürün! Onların (rehinelerin) saçının bir teline dahi zarar gelirse İsrail hapishanelerindeki Filistinli esirlerin tümünü infaz edin! Zafere giden yolda her kuralı ihlal edin! 2
 

İsrail savışına karşı çıkan TikTok fenomeni Guy Christensen.jpg

ABD’li TikTok kullanıcısı Guy Christensen, Kongre üyesi Jeff Jackson’u şu sözlerle eleştiriyor:

Bak Jeff…, dört Yahudi lobisinin seni finanse ettiğinden haberdarım. Onların senin aracılığınla TikTok isimli sosyal medya aracının kapatılmasını talep etmeleri de hiç rastlantı değil. Çünkü TikTok kullanan gençlerin çoğu artık Filistinlileri destekliyorlar.


3 milyon takipçisi olan bu TikTok kullanıcısına, İsrail propagandasını yapmak şartıyla 5 bin dolar teklif edilmiş.

Ancak Christensen, “Mesele para değil, insanca tutumdur. Hiçbir meblağ, beni ‘Özgür Filistin’ diye haykırmaktan alıkoyamaz” diyor. 3

  • ABD’li meşhur rap şarkıcı Macklemore diyor ki:

Bana ‘Kes sesini; şarkını oku ve otur!’ diyorlar. Asla susmam! Özgürlük ve eşitlik talebi herkes içindir. Çocuklarıma bakıyorum. Ya Filistin’de olsalardı veya ben şu anda Gazze’de veya Refah’ta bulunuyor olsaydım… Dünyanın geri kalanından ne yapmalarını isterdim? O halde herkesin şöyle haykırmasını diliyorum: Özgür Filistin! 4

  • Pakistan Kriket şampiyonluğunu kazanan İslamabad United ekibi, Filistin bayrağına sarınarak dayanışmasını gösteriyor. (21 Mart 2024)
     
  • Fransız İslam ve Arap dünyası uzmanı tarihçi Prof. Jean Pierre Filiu, “La Palestine et Pourquoi Israêl N’a Pas Gagne” (Filistin ve İsrail Niçin Kazanamaz) isimli tezinde şöyle diyor: 

30 yıldan beri İsrail ile Filistin (Hamas) çatışmasının gölgesi ve baskısı altında kalan 2 milyon 300 bin nüfuslu Gazze halkı, bugün eşi benzeri olmayan insani bir felaketle karşı karşıyadır.

Gazze’de yaşam tahammül edilemez bir hal almıştır. Çünkü bir yanda ölümcül bombardıman devam ederken, diğer yandan açlık ve salgın hastalıklar giderek yayılıyor. 

Dönemin Başbakanı Ariel Şaron, Ramallah’taki Filistin otoritesine sormadan İsrail birliklerini Gazze mıntıkasından geri çektiği 2005 yılından itibaren Filistin devleti kurmanın yolu da kapanmıştı.

İnsani çıkmaz da uluslararası camianın Gazze’nin insanlık trajedisiyle gerektiği gibi ilgilenmemesi üzerine başladı. Batı dünyasının olaya duyarsız davranması ise sanki bu trajedi sıradan bir hadiseymiş izlenimini yarattı. Neticede bu kâbus, Gazze’de daha fazla büyüyerek korkunç hale gelecektir. 5

 

Fransız  Prof. Pierre Conesa Filistin'deki zulmü Cezayir'deki vahşete benzetiyor.jpg

Fransız Prof. Pierre Conesa Filistin’deki zulmü Cezayir’deki vahşete benzetiyor

  • Fransız akademisyen ve diplomat Prof. Pierre Conesa, İsrail’in Gazze’de sürdürdüğü insanlık dışı savaşı, Fransız sömürgecilerin Cezayir’de uyguladıkları vahşete benzeterek katliamların savaş suçu olduğuna işaret ediyor.

    Tıpkı Fransa eski Başbakanı Dominique de Villepin gibi, Conesa da bu eleştirisinden ötürü Fransa’daki Yahudi lobisinin haksız itham ve eleştirilerine hedef oluyor. 

    Fransa Savunma Bakanlığı Stratejik İşler Komisyonu başkan yardımcılığını da yapan Conesa, “Bir Düşman İcat Etmek: Önce Vicdanı Öldürmek” isimli kitabında, bir devletin kendi çıkarları ve hesapları açısından nasıl düşman icat ettiği hakkında tarihten örnekler veriyor.

    Bir Fransız dergisine konuşan Conesa, “Gazze sürecinin önünde sonunda Filistin silahlı mücadelesinin meşruluğunu kabul etmeye götüreceğini” söylüyor. 6
Fransız Prof. Bertrand Badie Netanyahu'nun Gazze savaşına karşı çıkıyor.jpg

Fransız Prof. Bertrand Badie Netanyahu’nun Gazze savaşına karşı çıkıyor

  • Fransız filozof ve siyaset bilimci Prof. Bertrand Badie’nin tespiti şöyle:

İsrail’in Gazze’de sürdürdüğü savaşı görmezden gelen batılı ülkelerin örtülü stratejisi ve resmi ihmalkârlığı yüzündenrFansız ve Avrupa kamuoyu Filistinlilerin çektiklerine sempati duyamıyor.

  • Le Média kanalında konuşan uluslararası ilişkiler uzmanı Prof. Badie ise şunları söylüyor:

Fransa’dakiler dâhil büyük medya kuruluşları, Gazze’de olup bitenleri bir kenara iterek Ukrayna’daki savaşı ön plana çıkarmak suretiyle İsrail’in her türlü mezalimine maruz bırakılan Filistin halkının felaketini gözden kaçırıyorlar.

Hâlbuki Gazze’de öldürülen ve yaralanan çocukların sayısı, dünyanın diğer yerlerindeki çatışmalar sonucu meydana gelenlerden çok daha fazladır. Sayı, benim kabullenemeyeceğim kadar ürkütücüdür.

Kimsenin de bunu kabullenip içselleştirebileceğini sanmıyorum. Filistin meselesini muğlak bırakıp üstünü örten siyasi zümrelerin buradaki suçu büyüktür.

 

Gazze'deki Nasır Hastanesinde yaralı bir çocuk, 1 Aralık 2023 majalla com.jpg

Gazze’deki Nasır Hastanesinde yaralı bir çocuk, 1 Aralık 2023 / Fotoğraf: El Mecelle

  • Badie, İsrail politikalarını eleştiren Fransız eski Başbakanı Dominique de Villepin ile solcu lider Jean-Luc Mélenchon gibilerini sertçe eleştirip suçlayan Fransa’daki Yahudi işadamlarına yer veren tarafgir medya kuruluşlarını da eleştiriyor. (19 Mart 2024) 
     
Fransız filozof Edgar Morin, Gazzeliler acı çektikçe uygarlığımız krizde demektir görüşünde Fotoğraf Reuters.jpg

Fransız filozof Edgar Morin, Gazzeliler acı çektikçe uygarlığımız krizde demektir görüşünde / Fotoğraf: Reuters

  • Fransız filozof Edgar Morin, Gazze’de yaşananları “kapsamlı katliam ve korkunç trajedi” olarak nitelendiriyor ve şöyle devam ediyor:

İsrail’in mevcut yöneticileri bir zamanlar ezilen halkın torunlarıydılar; şimdiyse ezen kimselere dönüştüler. Hiç olmazsa bize baki kalan biricik direnişin tanıkları olmak durumundayız. Umudum odur ki Yahudiler ile Araplar arasında ortak bir toplum oluşsun!  7

  • Fransız Yeşiller partisinden milletvekili Sabrina Sebaihi, 20 Ekim 2023 tarihli “Radio J” yayınında Filistinlileri “kökten sökülüp atılması gereken kanser” hastalığına benzeten Milletvekili Meyer Habib hakkında, “Filistin halkına yönelik şiddeti ve nefreti teşvik etme” suçundan dava açıyor. 8
     
  • Fransa Dışişleri Bakanı Catherine Colonna, “Gazze Filistin toprağıdır ve kurulacak Filistin devletinin bir parçasıdır. İsrail’in Gazze’nin geleceğini tayin etme hakkı yoktur!” diyor. (6 Ocak 2024) 
     
  • 1977 doğumlu İtalyan Fransesca Albanese, uluslararası alanda tanınmış bir avukat olması hasebiyle Birleşmiş Milletler İşgal Altındaki Filistin Toprakları Özel Raportörü (Mayıs 2022) olarak görev yapıyor.

    Görevi ve vicdanı gereği, 1967’de işgal edilen Filistin topraklarında İsrail’in işlediği suçlar ile haksız ve hukuksuz işler hakkında bilgi, belge ve tanık ifadelerini topluyor.

    3 yıllık bir çalışmasından ötürü batılı basın-yayın kuruluşları ile sosyal medyanın çokça başvurup görüş aldığı güvenilir bir isim haline gelen Albanese, derlediği bilgi ve belgeleri kitaplaştırmakla yetinmeyip rapor halinde BM teşkilatı üyesi her temsilciye sunuyor. 

    2014 yılındaki bir konuşmasında ABD yönetimini “İsrail lobisine boyun eğmekle” suçlayıp, Avrupa ülkelerinin İsrail’e gözü kapalı desteğinin de “Holokost/soykırım suçunun kompleksinden kaynaklandığını” söyleyince de kızılca kıyamet kopuyor. 

    Fransesca, “Suçluyorum” (J’Accuse) isimli kitabında İsrail’in ırkçı politikaları ile yeni sömürgeci politikalar izlediğine dair çok sayıda somut örnek ve belge sunuyor. 

    BM’ye sunulan bir raporundaki şu ibare son derece düşündürücüdür:

    “İsrail işgali altındaki Filistin halkının yarısını oluşturan çocukların onca baskı, şiddet ve travmaya maruz kalması, uluslararası camianın alnında eşi benzeri olmayan bir utanç damgasıdır.”

    Cenevre’deki 27 Mart 2024 tarihli basın toplantısında, “İsrail’in soykırım uyguladığına dair makul/ikna edici kanıtlar var demesi üzerine tehditler aldığını” söyleyen Fransesca’nın yazdığı kitap ve sunduğu raporlar, onun vicdanının sesi olarak görülüyor. 9
İsrail Tarihinin İcadı ve İmalatı isimli bir çalışma.jpg

İsrail Tarihinin İcadı ve İmalatı isimli bir çalışma

  • Hollandalı Prof. Dr. Thea Hilhorst, İsrail bombardımanları ve operasyonları yüzünden Gazze’de açlığa mahkûm edilenlerle dayanışmak için ülkesindeki parlamento önünde açlık grevi yaptı.

    Hollanda hükümetinin dikkatini Gazze’de meydana gelenlere çekmeye çalışıyor. (29 Mart 2024)
     
  • ABD’nin “derin devleti” ve “gölge yönetimi” sayılan Savunma Bakanlığı ile CIA başkanlığı makamında görev yapan İtalyan asıllı Leon Edward Panetta, CNN international kanalındaki konuşmasında şöyle diyor:

İsrail’in bu savaş serüveni, ABD’nin çıkarları ve küresel ölçekteki ağırlığı için tehlikeli olmaya başladı. İsrail askeri önce ateş açıyor, sonra düşünüyor. (8 Nisan 2024)


Schumer, İsrail’in sadık bir radikal ve geleneksel destekçisi, aynı zamanda ABD’de Yahudilerin bugüne kadar ulaştıkları en yüksek konumda görev yapan bir Musevi’dir.

Aynı zamanda ABD Senatosundaki Demokrat çoğunluğun lideri olan Chuck Schumer şu tespiti yapıyor:

“Netanyahu yolunu kaybetti, geçmişin tutsağı haline geldi ve barışın önünde büyük bir engele dönüştü.” (16 Mart 2024)
 

Amerikalı sol siyasetçi Barnie Sanders, İsrail'in saldırılarını eleştiriyor. Fotoğraf-Reuters..jpg

Amerikalı sol siyasetçi Barnie Sanders, İsrail’in saldırılarını eleştiriyor / Fotoğraf: Reuters

  • Bağımsız Vermont Senatörü ve sol fikirli Bernie Sanders, Crooked Media’ya kuruluşunda fikrini şöyle açıklıyor:

İsrail, Başbakan Binyamin Netanyahu yönetiminde köktendinci bir ülke haline geldi. Çok sayıda insan, bugünkü İsrail’in 20-30 yıl önceki İsrail olmadığını anlamıyor. Burası sağcı bir ülke, giderek de köktendinci bir ülke haline geliyor. Yönetimde olan adamlardan bazıları Tanrı’nın kendilerine tüm bölgeyi kontrol etme hakkına sahip olduklarını söylediğine inanıyor. (28 Mart 2024) 
 

ABD'deki barışsever Yahudilerin sesi Esther Farmer. Fotoğraf-AA..jpg

ABD’deki barışsever Yahudilerin sesi Esther Farmer / Fotoğraf: AA

  • ABD-New York’ta çok ses getiren Özgürlük Heykeli ve Grand Central Tren İstasyonu gösterileri başta olmak üzere, yüzlerce Filistin yanlısı protestoda imzası bulunun Barış için Yahudilerin Sesi (JVP) grubunun liderlerinden Esther Farmer, AA muhabirine değerlendirmelerde bulunuyor: 

…Filistinlilerin, Siyonizm karşıtı Yahudilerin sesi duyulmadı ve bu dehşetli zamanda artık o sesler duyuluyor. İsrail’in propaganda makinesine karşı çatlaklar oluşturduk. Her şeyden önce ümit ışığı şu ki Filistin’e yönelik, şimdi büyük bir destek hareketi var.

Yahudi olmanın anlamı bu (soykırım/katliam) değildir. Biz (Yahudiler) kendimiz soykırımın kurbanıydık ve başka bir halkın soykırımına izin vermeyeceğiz. İsraillilerin yaptığının Gazze’deki Filistin halkını yok etmeye çalışmak olduğunu düşünüyoruz. Bu soykırımın gerçekleşmesine müsaade etmeyeceğiz. (10 Mart 2024)
 

Filistin halkına sempati duyan barışsever Yahudi grubun bir gösterisi. 23 Kasım 2024, Berlin. .jpg

Filistin halkına sempati duyan barışsever Yahudi grubun bir gösterisi, 23 Kasım 2024, Berlin

Kısacası son İran SİHA-İHA ve füze saldırılarına karşı Batı Avrupa ülkelerinin İsrail’e arka çıkan ortak tepkileri sayılmazsa, Ürdün’ün eski Dışişleri Bakanı Mervan Aşar’ın “Birleşmiş Milletler genel kurulunda Filistin devletinin kurulması yolunda bir karar alınması” yönündeki teklifi Avrupalı yetkililer arasında tartışılmaya başlandı.

Daha önce kararlı bir tarzda İsrail saldırısına karşı Filistin halkının yanında olan İrlanda ve İspanya hükümetlerine ilaveten İngiltere, Almanya, Fransa ve Kanada yöneticileri bir yandan Netanyahu’nun insanlık suçu sayılan bu savaşı hemen durdurması ve bir Filistin devletinin kurulmasının gerektiği hususunda demeçler verdiler. (12 Nisan 2024)

  • ABD’nin farklı eğitim kurumlarındaki gençler arasında İsrail karşıtlığı ve Filistin taraftarlığının gerek kampüslerde gerekse sokaklarda görünür olması, “antisemitizm” (Yahudi düşmanlığı) yaftası altında bu tür protestocuları bastırmak ve öğrencileri okuldan uzaklaştırmak için birçok yüksekokulda kolluk kuvvetleri harekete geçirildi.
     
Filistin Kongresi, Almanya'yı soykırıma yardım etmekle suçlayıp suç duyurusunda bulunuyor.jpg

Filistin Kongresi, Almanya’yı soykırıma yardım etmekle suçlayıp suç duyurusunda bulunuyor

  • Almanya’da Filistin lehine düzenlenen en küçük ve hatta kapalı devre etkinlik, anında polis tarafından kuşatılıp yasaklanıyor, icabında şiddet de kullanılıyor. Buna karşılık mülteci ve yabancılarla dayanışma kuruluşlarında gönüllü çalışan çok sayıda kadın, inadına ve yabancıları korumak için onlarla evlenme furyası başlattı. 

    Almanya merkezli Ortadoğu’da Barış İçin Yahudilerin Sesi (Jüdische Stimme gerechten Frieden in Nahost yahut Jewish Voice for a Just Peace in the Middle East) isimli Filistin halkı yanlısı barışsever Yahudi grubunun yedi yıl içinde banka hesabı ikinci kez kapatıldı. Berliner Sparkasse (Berlin Savings Bank), ilgili grubun bütün üyelerinin kimliklerine ilişkin detayları isteyerek hesabında toplanan paraları vermeyi reddetti. 10
Zor zamanlarda Alman kadınlar, dayanışma babından Arap sığınmacılarla evleniyorlar.Fotoğraf-Reuters..jpg

Zor zamanlarda Alman kadınlar, dayanışma babından Arap sığınmacılarla evleniyorlar / ,Fotoğraf: Reuters

Alman Frankfurt okulunun önemli filozoflarından Jürgen Habermas’a ilaveten Nicole Deitelhoff, Rainer Forst ve Klaus Günther gibi şahsiyetlerin İsrail ile dayanışma bildirisini imzalamaları, dünyanın birçok yerindeki akademisyenler tarafından eleştirildi.

Örneğin Columbia Üniversitesi profesörü tarihçi Adam Tooze, İngiltere King’s College’de görevli Prof. Alex Collinicos ve ABD’li siyaset bilimci Jodi Dean şu görüşte mutabık kaldılar:

Habermas ve meslektaşları, İsrail’in Gazze’de işlemeye devam ettiği savaş suçlarını aklama çabasındalar. Soyut bir İsrail savunucusu olmaktan ziyade ırkçı, aşırı sağcı Başbakan Netanyahu hükümetinin eylemlerini savunuyorlar. Artık eleştirel teori resmen ölmüştür. 11
 

Norveçli akademisyen Prof. Dr. Gentian Zyberi, Netanyahu'nun yaptıkları için soykırım diyor Fotoğraf AA.jpg

Norveçli akademisyen Prof. Dr. Gentian Zyberi, Netanyahu’nun yaptıkları için “soykırım” diyor / Fotoğraf: AA.

  • Norveç Oslo Üniversitesi İnsan Hakları Merkezi’nden Uluslararası Hukuk ve İnsan Hakları Uzmanı Prof. Dr. Gentian Zyberi, merkezi Hollanda’nın Lahey kentinde bulunan Uluslararası Ceza Mahkemesinin, “Filistinlilere karşı işlenen suçlarda sorumluluğu bulunan İsrailli yetkililerin cezalandırılması konusunda geç kaldığını ve artık harekete geçmesi gerektiğini” söyledi.
!!Fransesca Albanese, İnsan Hakları Konseyi'nin 53. oturumunda basın açıklaması yapıyor  el mecelle dergisi.jpg

Fransesca Albanese, İnsan Hakları Konseyi’nin 53. oturumunda basın açıklaması yapıyor / Fotoğraf: el Mecelle dergisi

  • BM Filistin Özel Raportörü Francesca Albanese’in İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarını ele alan “Bir Soykırımın Anatomisi” başlıklı raporuna işaret eden Zyberi, “Bu raporda İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarının Filistinlilere soykırım niyetini ortaya koyduğunun tespit edildiğini” ifade etti. 12
     
  • İngiliz dergisi The Economist“Gazze’deki sürecinde İsrail ordusunun stratejik, askeri ve ahlaki bakımdan başarısız olmakla suçlandığını” yazdı. (11 Nisan 2024.)
     
  • Fransız Le Monde gazetesi, uluslararası kurallara riayet etmeyi prensip edinmiş ülkenin belli başlı şahsiyetleri Başkan E. Macron ile parlamentoya gönderdikleri açık mektupta, “Batı Şeria ile Kudüs’e zorla yerleşmiş bulunan Yahudi yerleşimcilerin ürettikleri malları satın almayı bir an önce durdurmaları gerektiğini talep ettiler” haberine yer verdi. (11 Nisan 2024)
     
  • Dünyanın farklı bölgelerindeki bazı basın organların ortak tespiti şuydu.

Kendi koltuğu ve bekası için savaşı sürdüren Netanyahu kazanamayacağı gibi Joe Biden’ı da tehlikeli bir yolculuğa sürükleyecektir.
 

Prof. Avi Şeyalim, İsrail'in devlet terörü uyguladığını vurguluyor.jpg

Prof. Avi Shlaim, İsrail’in devlet terörü uyguladığını vurguluyor

  • İngiltere’deki Oxford Üniversitesi bağlantılı Saint Antony Fakültesi’nde uluslararası ilişkiler dersleri veren Musevi inançlı Prof. Avi Shlaim diyor ki:

İsrail’in dini gerekçelerle Filistin toprağını ele geçirmesi yolundaki resmi söylemi ve iddiası modern çağda tümüyle geçersizdir. İsrail devletinin tek kuralı vardır: ‘Güç kullanma başarısız ise tekrar daha fazla şiddete başvur!

  • Ortadoğu hakkındaki araştırma kitaplarıyla tanınan Prof. Shlaim, İsrail’in gerçek dışı tarih anlatımını olduğu gibi benimseyen tarih yazarlarını “nevzuhur” yani “yeni yetme sahte tarihçiler” şeklinde tanımlayıp eleştiriyor. (7 Şubat 2024)
     
  • Gıda Güvenliği Aşama Sınıflandırması-Araştırma Merkezi IPC’ye göre; Gazze’nin kuzeyindeki bazı insanların yüzde 70’i, kıtlık olarak kabul edilen yüzde 20 sınırının üç katını aşan bir düzeyde kıtlık yaşıyor. Gazze Şeridi’ndeki toplam 1,1 milyon Filistinli, yani nüfusun yaklaşık yarısı, “felaket” boyutunda bir gıda kıtlığının etkisini yaşıyor. 13
     
Gazze'dek açlık ve kıtlık şeması-Hazırlayan Gıda Güvenliği Aşama Sınıflandırması-Araştırma Merkezi.jpg

Gazze’dek açlık ve kıtlık şeması, Hazırlayan: Gıda Güvenliği Aşama Sınıflandırması-Araştırma Merkezi

İsraillilerin ırkçı Netanyahu ve hükümetine yönelik eleştirileri 

İsrailli tarih öğretmeni Meir Paroshin, İsrail’in hava saldırıları sonucunda Gazze’de yerleşim alanlarının tamamının yıkılmasını, ailelerin topluca yok edilmesini ve hayati önem taşıyan binaların moloz ve dumana dönüşmesini izlerken aklından geçenleri Facebook’ta paylaştı.

35 yıldır İsrail okullarında tarih öğretmeni olarak görev yapan Paroshin, yaptığı paylaşımda Gazze’deki Filistinli sivillere duyduğu sempatiyi dile getirdi ve bu paylaşım onun hayatını alt üst etti.

Ona göre ordusunun masum sivillere karşı işlediği savaş suçları kapsamındaydı.

Paroshin, 8 Ekim 2023’te Gazzeli beş küçük çocuğun cesetlerinin olduğu bir fotoğrafı alıntılayarak şu yorumu yapıyordu: 

Gazze’den korkunç fotoğraflar. Genelde bu tür içerikleri paylaşmaktan kaçınırım ama bakın intikam için neler yapıyoruz. 7 Ekim’de yaşananların ardından bunu reva görenler beni takip listesinden çıkarsın…

Birçok İsrailli için Filistin imajı belirsizdir ve İsraillilerin zihninde doğrudan terörizmle ilişkilendirilir. Filistinlilerin adı yok, yüzü yok, ailesi yok, umudu yok ve planları yok, bu da çoğu İsraillinin gözünde onların hayatlarını değersiz kılıyor.

Facebook sayfamda yapmaya çalıştığım şey Filistinlileri insanileştirmek, onlara isimler vermek, onlara kimlikler ve hikâyeler sunmak; böylelikle daha fazla İsraillinin onları hemcinsleri olarak tanıyacağı ve barışçıl diyaloga gireceği umudunu taşıyorum.

Ana akım İsrail medyası bile Filistinlileri insan olarak değil sadece terörist olarak sunarak bu duruma katkıda bulunuyor. Çoğu İsraillinin duyduğu ya da gördüğü tek ses bu, ben de aksini yapmaya çalışıyorum.


Paroshin, “Hapis cezası, işini kaybetme ve okulunda öfkeli protestocuların saldırı girişimine maruz kalma” şeklinde bedeller ödedi.

18 Ekim’de polis onu göreviyle ilgili sorgulamaya çağırdı ve ertesi gün işinden kovuldu.

Milli Eğitim Bakanlığı öğretmenlik ruhsatını iptal etti ve Tel Aviv yakınlarındaki Petah Tikva şehrindeki okulundan atıldı. 14

İsrailli yazar Rogel Alpher, Haaretz gazetesindeki iki farklı yazısında şu tespiti yapıyordu:

İsrail devleti çift etnik topluluğu yönetmektedir ve Filistin halkı ırkçı ayrımcılıktan mustariptir. Gidişat böyle sürerse, günün birinde iç savaş çıkabilir. 

Böyle bir iç savaş buzdağına benzer; çözülüp çökmesi toplumu da beraberinde çöküşe götürecektir. İsrailli çoğunluk, ne yazık ki boynunun giyotinde olduğunu gördüğünde aklı başına gelecektir. 

İsrailli faşistler, Batı Şeria ile Kudüs’te toprak gaspı ve insan öldürmeyle uğraşan savaş suçlularıdır. Bu faşistler kendi çıkarları uğruna yerküresini feda etmeye hazırlar. 15
 

Muhaliflerce savaş suçlusu görülen gaspçı Yahudi yerleşimciler..jpg

Muhaliflerce savaş suçlusu görülen gaspçı Yahudi yerleşimciler

Haaretz gazetesinin haberine göre, İsrail’de 730 akademisyen, Gazze’deki açlığa karşı acil önlem alınması için başlatılan imza kampanyasına destek verdi.

Akademisyenler, “Gazze Şeridi’ndeki insani felaketin kontrolden çıkıp kitlesel ölümlere yol açmadan ve alında silinmez bir lekeye dönüşmeden açlığa karşı acil önlemler alması” için İsrail hükümetine çağrıda bulundular.

Çağrıda, Gazze’de tutulan esirlerin serbest bırakılması gerektiğinin de altı çizildi

İmza kampanyasına destek verenler arasında Tel Aviv Üniversitesi rektörü Prof. Dr. Ariel Porat ve İsrail Beşeri Bilimler Akademisi Başkanı Prof. Dr. David Harel’in de bulunduğu belirtildi. (10 Mart 2024) 
 

İsrailli Dr.  Rony Brauman- İsrail, hayatımı tehlikeye atıyor diyor , .jpg

İsrailli Dr. Rony Brauman, “İsrail, hayatımı tehlikeye atıyor” diyor

Bir Yahudi olarak İsrail’in artık benim hayatımı tehlikeye attığına inanıyorum. Çünkü bana karşı nefreti körüklüyor ve dünya çapında antisemitizm ateşini harlıyor.

Bu sözler, Rony Brauman’a ait.

Doğrudan Siyonist soyundan gelen, Filistinlilerin acılarıyla sarsılan ve birden bire inandığı her şeyin aldatıcı hikâyeler olduğunu düşünen bir adamla karşı karşıyayız.

Sınır Tanımayan Doktorlar‘ın eski başkanı olan Brauman’ın ebeveynleri Siyonist’tir. 

Brauman, 7 Ekim 2023 tarihli Hamas saldırısından sonra “Yahudileri korumak amacıyla kurulan Siyonist projenin tamamen başarısızlığa uğradığını ve geri teptiğini” belirtmişti. (26 Ocak 2024)

Kudüs merkezli İbrani Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Yuri Pines, Filistinli Nadire Şelhub’un söyleşisine Siyonist bir üslupla itiraz edilmesi üzerine görevinden istifa etti. (15 Mart 2024)

İsrail gazetesi Maariv“faşist” diye tanımladığı Netanyahu’ya hitaben şunları yazıyordu:

Ordunun battaniyesinden daha kısa hedeflerin var. Bir milyon Gazzelinin derdine insanca çare bulamazsan, imha etmek istediğin Hamas örgütünün yerini domates isimli bir hareket de alabilir. O da önceki gibi sana karşı tutum alacaktır. (15 Mart 2024)


Kısa başlıklarla tepkiler şöyle gelişti:

  • 100 kadar İsrailli kadın asker, Gazze mıntıkasındaki gözetleme mevzilerinde görev yapmayı reddetti. (11 Nisan 2024)
     
  • İç İstihbarat Şin-Beyt eski başkanı İsrail ordusunun Refah bölgesinde operasyon yapmasını “insani felaket” olarak niteleyip “Filistinli doğmuş olsaydım, İsrail ile savaşırdım” dedi. (7 Nisan 2024)
     
  • Haaretz gazetesinin 22 Şubat 2024 tarihli nüshasında Netanyahu ile hükümeti için, “Görevini yerine getirmeyip İsrail güvenliğini tehlike atmanın hainlik” olduğu ileri sürüldü. 
     
  • İsrailli muhalefet lideri Yair Lapid, parlamentodaki konuşmasını bakalım: 

    “Mevcut hükümet ve lideri, İsrail için varoluşsal bir tehdit haline gelmiştir. Onlar, İsrail’in caydırıcılığını yok ettiler. Düşmanlarımız hükümete bakıyor, zayıflık kokusu alıyor ve başlarını kaldırıyor.

    Geçen hafta Washington’daydım. Oradaki tüm Amerikan üst düzey hükümet yetkilileriyle görüşmeler yaptım. İsrail hükümeti karşısında şok oldular. Eğer mevcut hükümeti zamanında deviremezsek, bu bize yıkım getirecek.” (17 Nisan 2024)

     
  • Aynı tarihte hükümete yönelik en sert eleştiri emekli General Yitzhak Brik’ten geldi:

    “İsrail, ruhu sönmüş kaptanlar tarafından yönetilen ve 7 Ekim’deki ağır darbenin ardından itibarlarını kurtarma içgüdüsüyle hareket eden, aynı zamanda kendisini batırabilecek şiddetli bir fırtınaya doğru yol alan bir gemidir.” 

Derlemeyi biz yaptık, kararı okuyucuya bırakıyoruz. 

Kaynakça:

1. https://www.aljazeera.net/news/2023/10/30.
2. Anadolu Ajansı, 26 Şubat 2024.
3. https://www.trtworld.com/opinion/an-american-TikTokers-journey-to-supporting-palestine-16100491.
4. https://www.youtube.com/watch?v=GeM_1SDeSYY, 23 Aralık 2023. https://www.almashhadnews.com/267665, 12 Kasım 2023.
5. https://www.alquds.co.uk/, 31 Mart 2024.
6. https://algeriemaintenant.dz/2024/04/13.
7. https://www.majalla.com/node/311276/, 22 Şubat 2024.
8. https://www.ajnet.me/news/2024/1/21/
9. https://www.majalla.com/node/308856/, 21 Ocak 2024.
10. https://novaramedia.com/2024/03/28/germany-is-seizing-jews-money-again/, 28 Mart 2024.
11. Anadolu Ajansı, 16 Kasım 2023.
12. Anadolu Ajansı, 5 Nisan 2024.
13. https://www.ipcinfo.org/ipcinfo-website/alerts-archive/issue-97/en/?s=09
14. https://www.majalla.com/node/310256/, 9 Şubat 2024.
15. https://www.aljazeera.net/politics/2017/5/1/. https://arabic.rt.com/world/1196268, 26 Ocak 2024.

© The Independentturkish

Takvim

Nisan 2024
P S Ç P C C P
1234567
891011121314
15161718192021
22232425262728
2930  

timeline

Aylık

ÖZGÜR ÜNİVERSİTE YOUTUBE