Çevre ve ekoloji tanımları öyle iç içe ki aynı yerde aynı zamanda hatta bir cümlenin içinde birbirleri yerine kullanılır olmuşlar. Tanımları doğru yapmak onu anlamak kadar önemlidir diye düşünüyorum.
Çevre hareketi ile ekolojik mücadelenin sadece kağıt üzerinde kalmayan işin pratiğinden , sahadan da kaynaklanan ciddi hemde çok ciddi ayrımları ayrılıkları var. Bu ayrılıklar beraberinde sundukları çözümlerde de farklılıklar oluşmasına neden olmakta.
Kısa başlıklar halinde incelemeye çalışalım:
1- Çevre ve ekolojiyi anlamak için tanımlardan hareket edelim. Hemen belirtmeliyim ki kağıt üzerindeki ayrımlar çok net değil. Buradan belirleyici bir sonuç çıkarmak zor. Yinede ilk adımı atalım. Çevre ; insan ve diğer canlıların karşılıklı ilişkilerini , sürdürdükleri içinde bulundukları fiziki , biyolojik , sosyo ekonomik , kültürel ortam demek. Ekoloji ise ; canlıların birbirleri ve çevreleri ile ilişkilerini inceleyen doğa bilimi.
2- Çevre hareketinin bakışı ve yaklaşımı insanı merkeze koyan , etrafını çevre olarak sunan bir yapıda. İnsan – çevre anlayışı ( insandan çevreye doğru olan ) bu hareketlerin temel işleyiş yasalarının en başında bulunmakta. Ekolojik mücadelede ise ; toplum doğanın içinde , onunla birlikte ve eş zamanlıdır. Doğa – toplum anlayışı ( doğadan topluma doğru olan)
İşleyiş yasalarının en kıymetlisi diyebiliriz. Çevre hareketinde insan ve onun çevresi veri iken , ekolojik mücadelede doğa ve onun içinde toplum verili durumu anlatmakta.
3- İkinci maddeyi biraz daha genişletmek gerekir ise ; çevreci hareketler ekonomi – toplum – doğa işleyişini ( ekonominin hakim olup toplum ve doğayı sömürdüğü günümüz yapısını ) insan – çevre – ekonomi biçimine çevirip reforme etmeye çabalarken ekolojik mücadele bunu doğa – toplum – ekonomi biçimine getirmeye çabalar. İnsan / toplum ayrımı kadar çevre / doğa ayrımınında önemli bir fark olduğunun altını çizmek gerek.
4- Çevre hareketinin düzen içi reformları ( hukuki – teknik – siyasi ) sistemi sorgulamayı engeller. Çünkü kapitalizm reforme edilebilir bir sistem değildir. Dolayısıyla merkezine kapitalizm eleştirisini almayan bir hareketin başarılı olma şansı yok. Ekolojik mücadele ise reformist değil devrimci , radikal eleştirici , anlamaya ve aşmaya yönelik anlayıştadır. Hareket mekanizmasının orjinine kapitalizmin eleştirisini koyar.
5- Çevre hareketi kendisini sınıflar üstü , siyaset dışı olarak görür , göstermeye gayret eder. Sınıflı bir toplumda sınıflar üstüyüm demek ; piramidin en tepesindeki oligarşik erke ses çıkarmıyorum , onları onaylıyorum demektir. Ekolojik mücadele sınıfsal bir pratiktir. Siyasidir ve politik tavır alarak ilerler.
6- Çevre hareketleri genellikle yereldir. Bulunduğu yerin dışına , ülkenin gündemine , siyasetin merkezine taşınmaz , taşınmak istenmez. Bu kendi yapısından kaynaklı bir tercihtir. Sorunun kısmende olsa çözümü başarı olarak görülür . Ekolojik mücadele yerelden genele doğru ilerler. Sorun ülkenin gündemine , siyasetin merkezine taşınır. Kısmen değil tümden çözüm için mücadele edilir. Kısmi çözümler geçicidir ve tekrar edicidir.
7- Çevre hareketinin doğaya değer biçme ve beraberinde fiyatlandırma anlayışı hareket yasası olan insan – çevre – ekonomi dizilişinin bir ürünüdür. Buda beraberinde metalaşmayı yeniden üretmek demektir. Bir yerdeki doğa saldırısına karşı faydacı yaklaşım ( paralasal kazanç / zarar ilişkisi üzerinden yapılan değerlendirme ) saldırının şeklini değiştirsede kendisini değiştirmez. Ekolojik mücadelenin doğa – toplum – ekonomi dizilişi doğanın sermayenin yeniden değerlenme alanı olarak görülmesine karşı çıkar. Ekonomiye kaynak olarak görülen doğanın sömürüsüne dur demek için mücadele eder. Çünkü doğanın sömürüsü toplumun sömürüsünden bağımsız değildir. Çevre hareketinin insan – çevre – ekonomi dizilişi değişim değerli , ekolojik mücadelenin doğa – toplum – ekonomi dizilişi ise kullanım değerli bir anlayışla hareket eder.
8- Çevre hareketi ekolojik mücadeleyi kendisine bağlı , onun bir organı olarak görme anlayışındadır. Bu ideolojik manipülasyon beraberinde ekolojik mücadeleyi etkisizleştirme , ehlileştirme , düzenle uyumlu politikalar izlemesini sağlama isteğinin girişimleridir. ABD ve AB fonlarıyla destekli çevreci hareketlerin sistem karşıtı olma ihtimalleri en baştan yok olmaktadır.
Bitirmeden önce önemli bir ekleme yapmak istiyorum. Sekiz madde de özetlemeye çalıştıklarım bir taslak ve üzerinde çalışılması gerekiyor. Özetlemeye çalıştıklarımı “böyledir “ diye okumanın yanında “ böyle olmalıdır “ diyerekte okumak gerektiğine inanıyorum. Elbette sekiz maddeden çok daha fazlası var. Ben sadece hazırlık taslağı sunmaya çalıştım.
Başladığımız gibi bitirelim : tanımları doğru yapmak onu anlamak kadar önemlidir.