Salı , 19 Mart 2024

Ağustos silahları – Alex Lantier


Notice: Undefined index: tie_hide_meta in C:\inetpub\WpSites\ozguruniversite.org\wp-content\themes\sahifa\framework\parts\meta-post.php on line 3

 

17 Ağustos 2017

Yazın son haftalarına girerken, on binlerce NATO ve Rus askeri Avrupa genelinde düello türü savaş oyunlarına katılıyor. Silahların Ağustos 1914’te Avrupa’da I. Dünya Savaşı’nın patlak verdiğini duyurmasından yaklaşık yüzyıl sonra, dünyanın başlıca nükleer güçleri arasında birden çok askeri parlama noktasında çatışma çıkmasının koşulları yaratılıyor.

 

ABD uçak gemisi George H. W. Bush, Kuzey Denizi’ndeki “Sakson Savaşçı” (“Saxon Warrior”) tatbikatı için bir Britanya uçak gemisi saldırı grubuna katılıyor. Bu, Macaristan’da, Romanya’da ve Bulgaristan’da 25.000 NATO askerini kapsayan geçtiğimiz ayki “Savaş Muhafızı” (“Saber Guardian”) tatbikatının ardından gerçekleşiyor.

 

NATO birlikleri Doğu Avrupa genelinde başka tatbikatlara da katılıyor. Binlerce asker Rusya sınırındaki Polonya’ya ve Baltık devletlerine konuşlandırılıyor ve 2.000 ABD askeri eski Sovyet cumhuriyeti Gürcistan’daki “Soylu Ortak” (“Noble Partner”) tatbikatına katılıyor. Bu, 2008’den bu yana Gürcistan’da düzenlenen en büyük ABD tatbikatı. O zaman Gürcistan ordusunun ABD destekli bir saldırısı ülkenin kuzeyine yerleştirilmiş Rus barış gözlemcilerini öldürmüş ve Rusya ile Gürcistan arasında kısa süreli bir savaşa yol açmıştı.

 

Bu arada Washington, Şubat 2014’teki NATO destekli darbeden doğan aşırı sağcı ve milliyetçi Ukrayna yönetimini silahlandırmayı tartışıyor. ABD bu politikayı ilk kez 2015’te teklif etmiş, ancak tırmanmanın Rusya ile topyekün savaşı tetikleyebileceği uyarısında bulunan Almanya ile Fransa’nın Minsk’te bir barış anlaşmasını sonuca bağlamasının ardından bundan vazgeçmişti.

Moskova ise kendi savaş oyunlarını düzenliyor. Rusya, Baltık Denizi’nde Çin’in güdümlü füze taşıyan savaş gemileri ile ortak deniz tatbikatları düzenlemesinin ardından, Çin, İran, Mısır, Angola, Özbekistan, Venezuela ve Zimbabve gibi ülkelerden askeri kuvvetleri içeren Uluslararası Savaş Oyunları’na ev sahipliği yapıyor. Moskova, ayrıca, önümüzdeki ay Rusya’nın batısında düzenlenecek olan ve NATO kaynaklarının 100.000 kadar askeri kapsayabileceğini iddia ettiği Zapad tatbikatına hazırlanıyor.

 

Bu savaş tatbikatlarının görülmemiş kapsamı (Soğuk Savaş’ın sona ermesinden bu yana en büyük tatbikatlar) siyasi bir uyarıdır. NATO ittifakının askeri odak noktası Ortadoğu’dan, yeniden Avrupa’ya dönüyor. New York Times, ABD ve NATO birliklerinin yüksek teknolojiye sahip düşmanlarla savaşa hazırlanmak için “kapsamlı” donanım ve strateji değişiklikleri yapıyor olduğunu bildiriyor. Bu, tankları, Avrupa arazisine uydurmak için çöl renginden yeniden koyu yeşile boyamayı da kapsıyor.

 

Siyasi ve askeri egemenler, kitlelerin arkasından, geçtiğimiz yüzyılın dünya savaşları ile karşılaştırılabilecek, hatta onlardan daha kanlı çatışmalara hazırlanıyorlar. ABD’li General John Healy şunları söyledi: “Nihayetinde yöneldiğimiz şey küresel olarak bütünleşmiş bir tatbikat programıdır. Böylece… hepimiz aynı müzik parçasını ortak bir küresel tatbikatta tamamlıyoruz.” Peki, ama Kore yarımadasındaki, Güney Çin Denizi’ndeki ve Ortadoğu’dakiler ile birlikte, bu “küresel tatbikat” ne için? Bu “küresel tatbikat”, küresel savaşın bir provasıdır.

 

Resmi çevrelerde, dünya savaşının ne anlama geleceği konusunda sağır edici bir sessizlik hüküm sürüyor. Oysa Kuzey Amerika, Avrupa ve Rusya genelindeki kentlerde nükleer bombaların patladığı bir savaşın milyarlarca yaşama mal olacağı bir gerçektir. Dahası, Amerika’daki ve Avrupa’daki işçi kitleleri içinde savaşa ve askeri harcamalara yönelik muhalefet büyürken, siyaset ve medya kurumu, halkı etkileyip sindirmek ve bir savaş coşkusu yaratmak için, Ukrayna’daki Rus saldırganlığı ve Rusya’nın ABD seçimlerine müdahalesi hakkında aralıksız ve doğrulanmamış suçlama bombardımanına devam ediyor.

Subaylar, bu savaş oyunlarının kasten ya da kazara savaşa dönüşme tehlikesi doğurduğunu itiraf ediyorlar. Ancak NATO ülkelerinin medyası, bunu bile Rusya karşıtı histeri yararına kullanıyor. MSN.com, Rusya’nın Zapad tatbikatına saldıran bir makalede, “Birçok subay, bir müttefik veya Rus askerinin bir tatbikatı saldırgan bir eylem olarak yanlış yorumlaması gibi bir hatasının, bir tarafın güçle karşılık vermesi durumunda hızla bir krize dönüşebileceğinden kaygılanıyor… NATO güçleri Rus tatbikatı sırasında Rusya sınırı yakınında tatbikat düzenlemekten kaçınacak.” diye yazıyor.

Savaş tehlikesinden Moskova’nın sorumlu olduğu iddiaları tam bir emperyalist ikiyüzlülüktür. ABD ve Avrupalı emperyalist güçler, askerlerini Rusya sınırlarının önüne kadar yürütürken, Rusya kendi topraklarında tatbikat düzenliyor.

 

Tırmanma ve savaş tehlikesi, NATO güçlerinin, özellikle de ABD’nin, Stalinist bürokrasinin 1991’de Sovyetler Birliği’ni dağıtmasından bu yana geçen çeyrek yüzyılı aşkın süre boyunca izlediği politikalardan kaynaklanmaktadır. Washington, ABD’nin Irak, Yugoslavya, Afganistan, Suriye ve başka yerlerde başını çektiği savaşlar yoluyla, Avrasya toprakları üzerinde egemenlik kurmaya çalışıyordu. O, yalnızca Avrasya’ya egemen olan rakip bir gücün ortaya çıkmasını değil, aynı zamanda Avrupa’daki ve Asya’daki “müttefikler”inin enerji sağlama ve ticaret yollarını kontrol etmeyi de amaçlıyordu.

 

Rusya’ya karşı şimdiki tırmanma, ABD’nin bu savaşlardaki bir dizi yıkıcı yenilgisinin ürünüdür. Washington’ın İslamcı vekil güçleri, ABD’nin ve NATO’nun Rusya destekli Suriye yönetimine karşı kışkırttığı iç savaşta bir yenilgiyle karşı karşıya; Kiev’deki NATO destekli yönetim, ülkenin tamamını ele geçiremedi ve Rusça konuşan doğu Ukrayna’nın ve Kırım’daki son derece önemli Rus deniz üssünün kontrolünü kaybetti. Bu yenilgiler, Amerika ile Avrupa arasında artan ekonomik rekabetin ortasında, Almanya’nın başını çektiği Avrupalı güçleri, bağımsız, yani potansiyel olarak düşman bir dış ve askeri politika izleme konusunda cesaretlendirmiş durumda.

Washington hem Rusya’ya karşı konumunu güçlendirmeye, hem de özellikle Doğu Avrupa’da Rusya karşıtlığı temelinde müttefikler kazanarak Avrupa’yı bölmeye çalışırken, anlaşmazlıklar artıyor. Avrupa ile Amerika arasındaki bu anlaşmazlıklar, Trump’ın kaba kişiliğinden değil; Amerikan ve Avrupa emperyalizmi arasındaki nesnel çatışmadan kaynaklanmaktadır. Geçtiğimiz ay, Almanya’dan ve diğer ABD “müttefikleri”nden öfkeli protestolara yol açacak şekilde, Avrupa’ya kritik Rus petrol ve doğalgaz ihracatını kesen ve Rusya ile aktif enerji ticareti yapan Batı Avrupalı şirketleri para cezası ile tehdit eden yaptırımları kabul eden Trump değil, ABD Kongresi idi.

 

Kremlin’in Sovyet sonrası kapitalist oligarşinin iflas etmiş Rus milliyetçiliğine dayalı politikası, emperyalist savaş yönelimine karşı ileriye giden hiçbir yol sunmamaktadır. Uluslararası işçi sınıfı içindeki savaş karşıtı duyarlılığa başvurmaktan korkan ve bundan aciz olan Kremlin, bunun yerine, Rusya içindeki sağcı güçleri ve etnik gerilimleri kışkırtıyor. Moskova, emperyalist güçlerle topyekün bir askeri çatışma riski yaratmak ile Kuzey Kore’ye karşı son BM yaptırımlarına onay vermesinde olduğu gibi, bir anlaşmaya varmak için onlara teslim olmak arasında sallanıyor.

 

Rakip kapitalist hükümetler, yüzyıl önceki siyasi ataları gibi, ancak bu kez gezegeni yok edebilecek nükleer silahların kullanımını kapsayan dünya savaşına yol açacak bir dinamiği harekete geçiriyorlar. Savaş yönelimini durdurmanın, işçi sınıfının siyasi olarak bilinçli müdahalesi dışında hiçbir yolu bulunmuyor. Başlıca tehlike, halk kitlelerinin bu patlamaya hazır durumun yarattığı risklerin tam olarak farkında olmamasıdır.

 

Tam da bu koşullarda, Google, başta Dünya Sosyalist Web Sitesi (WSWS) olmak üzere solcu, sosyalist ve savaş karşıtı web sitelerini sansürlüyor ve WSWS’nin makalelerini savaş ile ilgili arama sonuçlarından çıkarıyor. WSWS’nin işçi sınıfına ve kapitalizm/emperyalizm karşıtı bir perspektife dayanan uluslararası savaş karşıtı bir hareketin aciliyetini vurgulamasının ve okurlarından, sansüre ve savaşa karşı yayınlarını yaymada aktif destek istemesinin nedeni budur.

 

wsws.org’dan alınmıştır…