Çarşamba , 18 Aralık 2024

2024 Kış Dönemi Başlıyor!

Açılış Semineri:

100 yıl önce: Başka Bir Cumhuriyet Mümkün Müydü?

Konuşmacı: Erdoğan Aydın

Tarih: 11 Ocak Cumartesi Saat: 15.00 – Yer: Özgür Üniversite

Program:

*KAPİTALİST GELİŞME VE NÜKLEER ENERJİNİN EKONOMİ POLİTİĞİ 
PINAR DEMİRCAN

Bu Derste, nükleer silahlanma; nükleer kolonizasyon, nükleer rönesans; nükleer kazalar ve atıklar, eko kırım; sürdürülebilirlik, nükleer karşıtı hareket, eko feminizm   kavramlarından yararlanarak  nükleer enerjini ekonomi politiğini  ve  nükleer enerjinin iklim politikasını eleştirel Marksist bir perspektiften ele alacağız.

Bu bağlamda;

İlk hafta: Nükleer Teknolojinin Gelişimi, Küresel Güç Mücadelesi

Konvansiyonel nükleer santrallerin silahlanmaya dayanan tarihsel arka planı ile  neoliberal politikalarla birlikte gelişimini küresel, ulusal ve yerel  ölçeklerde  siyasal hegemonyanın inşasındaki rolü üzerinden  ele alacağız.

İkinci hafta: Nükleer Kazalar, Siyasal rejimler ve Ekolojik Yıkım

Dünya genelinde meydana gelen nükleer kazaların eko kırım boyutunu eko feminist perspektiften de yararlanarak komünist ve kapitalist rejimlerdeki benzerlik ve farklılıklarıyla tartışacağız.

Üçüncü hafta: Türkiye’deki Nükleer Santral Projeleri ve Nükleer Karşıtı Hareketin Dönüşümü

Türkiye merceğinden bakıyoruz, Türkiye’de siyasal iktidarlar için nükleer enerjinin önemini, 1980 sonrası siyasal rejimin neoliberal politikalar bağlamında geçirdiği değişimi, Akkuyu ve Sinop projelerinin ilerleyişini bununla beraber çevre hareketlerinin çatısı altındaki nükleer  karşıtı hareketi çelişki ve sınırlılıkları ile ele alacağız.

Dördüncü hafta: Nükleer Enerji İklim Krizinin Çözümü mü Sorunu mu?

Nükleer enerjinin iklim krizinin çözümü mü sorunu mu sorusuna küresel ve ulusal ölçekte enerji hegemonyası ile siyasal iktidarların  eğilimlerini dikkate alarak yanıt arayacağız.

BAŞLAMA TARİHİ: 13 OCAK PAZARTESİ – 19.00-21.00

DİNİ İNANCIN FELSEFİ SORUNLARI VE BİLİŞSEL BİLİMİ
GÜVEN GÜZELDERE


Canlılar aleminde, bir dini inanç sistemine sahip olan veya bu tür inançları reddeden
tek canlı türü olarak, hayatımızda genellikle büyük yer tutan ve davranışlarımızı yönlendiren
dini inançlar hakkında ne kadar akıl akıl yürütüyoruz? Sonuç olarak, insanın hangi dini
inancı benimsediği, onun ahiret gibi sonsuza kadar sürecek ihtimallerini belirliyorsa,
bu konunun şans veya tesadüfe bırakılmayacak kadar önemli olduğunu görebiliriz.
Peki ama dini inançların felsefi ve nörobilimsel temelleri neler? Bu konuda akıl
yürütmek ve bilimsel/felsefi bir sorgulama yapmak mümkün mü, gerekli mi?
İnancımızı “ontolojik argüman” ve “kozmolojik argüman” gibi akıl yürütmelere mi, veya
duyusal algımıza mı dayandırmalıyız; yoksa “din alimlerinin” söylediklerine mi güvenmeliyiz?
Ama her dinin milyonlarca inananı ve yüzlerce alimi olduğuna göre, nasıl bir seçim yapabiliriz?
Hangi inancın insanı selamete götüreceğini nasıl bilebiliriz?

Ortadoğu coğrafyasından ortaya çıkmış olan üç büyük monoteist (tektanrılı) dinde,
örneğin Tanrı’nın vasıflarına dair, pek çok ortak nokta var. Örneğin Tanrı’nın her şeyi
bilen, her şeye gücü yeten, ve insanların yalnızca iyiliğini isteyen bir varlık olması. Peki
bu gibi varsayımlar ile maddi dünyada ve günlük yaşamımızda karşilaştığımız kötülükler
ışığında, Tanrı’nın vasıfları konusunda bir çelişki söz konusu mu? Dini inanç sistemleri
bütün dünyada niçin bu kadar yaygın? Tarih boyunca çoktanrılı dinlerin ve pagan inançların
giderek zayıflamasının ve onların yerine tektanrılı dinlerin baskın hale gelmesinin nedenleri
ne olabilir?

Bu derste herhangi spesifik bir din hakkında bir ilahiyat girişi yapmak yerine,
Musevilik, Hristiyanlık, ve İslam hakkında ortak noktalar üzerinden felsefi bir
tartışma yürütmeye ve bir yandan da bu konuda özellikle son zamanlarda yoğunlaşan
bilişsel bilim araştırmalarına değinmeye çalışacağım.

NOT: Programın bir haftasında Hasan Bahçekapılı konuk olacak…

BAŞLAMA TARİHİ: 5 ŞUBAT ÇARŞAMBA- 19.00 – 21.00

YARATICI OKURLUĞA GİRİŞ: KURMACA ANLATI ÇÖZÜMLEMESİ
EROL KÖROĞLU

 Kurmaca olsun olmasın, anlatılan her öykü bir plana dayanır. Dilin doğal kullanıcıları olarak, bu anlatıları çözümlemeyi ve yorumlamayı biliriz. Fakat okuduğumuz, dinlediğimiz, izlediğimiz ve çoğunlukla doğru anladığımız bu anlatılar üzerine konuşmakta zorlanırız. Bu atölyede, kısa öyküler aracılığıyla anlatı çözümlemesinin temel kavramlarını konuşacak ve önümüzdeki metnin anlamına ulaşma ve bunun üzerinden geçerli yorumlarda bulunmanın yollarını öğreneceğiz. Atölye sonlandığında, bir kurmaca metnin sadece ne söylediğini değil, neler yaptığını da görebilen bir okurluk düzeyine ulaşmak hedeflenecek.

Okunacak öyküler: Ömer Seyfettin, “Yüksek Ökçeler”; Reşat Nuri Güntekin, “Kirazlar”; Refik Halit Karay, “Yatık Emine”; Sabahattin Ali, “Apartman”; Ahmet Hamdi Tanpınar, “Yaz Gecesi”; Bilge Karasu, “Dutlar”.

BAŞLAMA TARİHİ: 16 OCAK PERŞEMBE – 19.00 – 21.00

HAFIZA SAHASI VE SÖMÜRGECİ AFAZİ: YARAMIZ DERİNDİR
ÖZGÜR SEVGİ GÖRAL

Bu seminerde Yaramız Derindir. Hafıza Sahası ve Sömürgeci Afazi kitabımdaki temel tartışmaları katederek, Türkiye’de geçmişin işlenme biçimlerine ve bu tartışmaların politik anlamlarına dair konuşacağız. Geçmiş farklı politik hareketler tarafından, farklı biçimlerde politikanın gündemine çağrılıyor. Bu sadece Türkiye’ye has bir süreç de değil üstelik; küresel düzeyde pek çok aşırı sağ/neofaşist hareket takıntılı bir biçimde geçmişle uğraşırken kurtuluş/özgürlük hareketleri de başka şekillerde geçmişin sembolleri, izleri ve bugün’deki, şimdi’deki tezahürleriyle boğuşarak politika yapıyor. Bu seminer dizisinde geçmişle olan bu farklı düşünsel ve politik ilişkiler, Türkiye’nin geçmişle olan meselesi ve özellikle sömürgeci geçmişlerin ve şimdi’lerin birlikte düşünülme biçimleri üzerine kafa yoracağız. Bunu yaparken de Türkiye’yi, başta Fransa olmak üzere mümkün olduğunca başka örneklerle birlikte düşünmeye, kavramaya çalışacağız. Yanan bir dünyada, soykırımların, savaşların ve faşistleşme süreçlerinin şekillendirdiği bir dünyada, geçmişin işlenmesi ve hafıza tartışmasının anlamlarını karşılaştırmalı bir perspektiften ele alarak yorumlamaya, bunu da kolektif bir tartışma ile yapmaya çalışacağız.

  1. Hafta

Bırak, bir mayın gibi patlasın zaman arkamızda: Geçmiş, şimdi ve geçmişin işlenme biçimlerine dair temel kavramlar

2. Hafta

Yaramız derindir: Sömürgeci bumerang ile görmek, bilmek, idrak etmek

3.Hafta

Biriktirdiklerimizi yeniden düşünmek: Hukuksal stratejiler, hafıza militanları, sokaktan yükselen uğultular

4.Hafta   

Artık susmuş olanların yankısı: Yanan bir dünyada arşiv, kayıt ve mücadele

BAŞLAMA TARİHİ: 24 OCAK CUMA – 19.00 – 21.00 – 4 HAFTA

GÜNÜMÜZ POLİTİK SORUNLARININ PSİKOLOJİK DİNAMİKLERİNİN İNCELENMESİ
DOĞAN ŞAHİN

Bu seminer dizisinde, günümüz politik olaylarını psikodinamik bir perspektifle inceleyeceğiz.  Psikodinamik kuramın bireysel ve toplumsal davranışlara dair sunduğu derinlikli anlayışı, kimlik çatışmaları, siyasi liderlik, kitle psikolojisi, güç ilişkileri ve çatışma dinamikleri gibi güncel konulara uygulayacağız. Seminere katılanlar, politik olayların arkasındaki bilinçdışı süreçleri, kolektif travmaların siyasi yansımalarını ve kimlik arayışlarının toplumsal hareketlere etkisini keşfetme fırsatı bulacaklar.

Bu seminerler, psikoloji, sosyoloji ve siyasetle ilgilenen herkese hitap etmektedir. Bu seminer dizisi dünyanın karmaşık gerçekliklerini daha derinlemesine kavramak için birlikte düşünme ve tartışa davetidir.

BAŞLAMA TARİHİ: 1 ŞUBAT CUMARTESİ – 19.00 – 21.00

DEVAM EDEN ATÖLYELER:

İSLAM FELSEFESİ VE ANADOLU ERENLERİ
GALİP KILIÇ
PERŞEMBE AKŞAMLARI : 19.00-21.00

RESİM ATÖLYESİ
HAYDAR ÖZAY
SALI AKŞAMLARI: 19.00-21.00

  

Takvim

Aralık 2024
P S Ç P C C P
 1
2345678
9101112131415
16171819202122
23242526272829
3031  

timeline

Aylık

ÖZGÜR ÜNİVERSİTE YOUTUBE