Dillerin sınıflandırılması, dil akrabalıklarının, lehçe ve ağızların belirlenmesi dilbilimin önemli araştırma konularından biridir. Bu ayrıştırmada dil içi etmenler/özellikler belirleyici olması gerekirken, çoğu zaman ideoloji ve siyaset gibi dil dışı etmenlerin ağır bastığı gözlemlenir. Bundan dolayı bir dilin, bağımsız bir dil mi, yoksa lehçe mi olduğu çoğu zaman tartışma konusu olur. Bu da dünyadaki dillerin sınıflandırılması ve sayısı üzerinde farklılıklar doğurur. Örneğin dünyadaki yaşayan dillerin sayısı, -bazı istisnalar dışında- 3000 ile 6000 arasında değişmektedir.
Diller açısından geçerli olan bu tartışmalı durum, bir dilin lehçe ve ağızları söz konusu olduğunda daha da içinden çıkılmaz bir hâl alır. Dil, siyasi gücü elinde bulunduranlarca bir tür egemenlik aracına dönüşmüştür ve hatta en önemli asimilasyon aracı olarak görülür.
Bu yazımızda, Ermenicenin, Ermenistan’da konuşulan standart Ermenice ile Türkiye siyasi coğrafyasında konuşulan üç lehçesinden seçtiğimiz örneklerin (günler, aylar, mevsimler, on’a kadar sayılar ve bazı renkler) bir karşılaştırmasını sunacağız.
GÜNLER | Yerevan | İstanbul | Hemşin | Vakıflı |
Pazartesi | Yerkuşabti | Yerguşapti | Erguşapti | Irgışapta |
Salı | Yerekşabti | Yerekşapti | Yiyekşapti | Irk şapta |
Çarşamba | Çvorekşabti | Çorekşapti | Çorokşapti | Çükşapta |
Perşembe | Hingşabti | Hinkşapti | Hinkşapti | Hangşapta |
Cuma | Urbat | Urpat | Urpat | Urput |
Cumartesi | Şabat | Şapat | Şapat | Şapatur |
Pazar | Kiraki | Giragi | Giyagi | Girogi |
AYLAR | Yerevan | İstanbul | Hemşin | Vakıflı |
Ocak | Hunvar | Hunvar | Nordayi | Ocak |
Şubat | Petrvar | Pedırvar | Gucuğ | Şubat |
Mart | Mart | Mard | Mard | Mart |
Nisan | April | Abril | Abril | Nisan |
Mayıs | Mayis | Mayis | Mayis | Mayıs |
Haziran | Hunis | Hunis | Kiyaz | Haziran |
Temmuz | Hulis | Hulis | Çuruğ | Temmuz |
Ağustos | Ogostos | Okosdos | Ağostos | Ağustos |
Eylül | September | September | Siftaguz | Eylül |
Ekim | Hoktember | Hoktemper | Ortaguz | Ekim |
Kasım | Noyember | Noyemper | Ağerguz | Kasım |
Aralık | Dektember | Tegdemper | Garakeş | Aralık |
MEVSİMLER | Yerevan | İstanbul | Hemşin | Vakıflı |
İlkbahar | Garun | Karun | Karun | Karang |
Yaz | Amar | Amar | Amar | Amor |
Sonbahar | Aşun | Aşun / Aşnan | Aşun | İşang |
Kış | Dzımer | Tsımer | Tsemer | Tzımör |
SAYILAR | Yerevan | İstanbul | Hemşin | Vakıflı |
Sıfır | Zro | Zero | Zero | Sıfır |
Bir | Mek | Meg | Meg | Me |
İki | Yerku | Yergu | Ergus / Erguz | Irgak |
Üç | Yerek | Yerek | Yiyek / Yerek | Erk |
Dört | Çors | Çors | Çors | Çök |
Beş | Hing | Hink | Hink | Hang |
Altı | Vets | Vets | Vets | Veytz |
Yedi | Yoth | Yotı | Oğte | Yeöt |
Sekiz | Uth | Ut / Utu | Ut / Tun | Ayt |
Dokuz | İnı | İnı / İnnı | İne / İnne | Öyni |
On | Tas | Dası | Dase | Dos |
RENKLER | Yerevan | İstanbul | Hemşin | Vakıflı |
Ak/Beyaz | Spitak | Cermak / Ispidag | Cermak / Cermeg | İşbıdak |
Sarı | Değin | Teğin | Sari | Tığen |
Kırmızı | Karmir | Garmir | Garmi | Garmer |
Mavi | Kapuyd | Gabuyd | Caxal | Lorç |
Yeşil | Kanaç | Gananç | Ağud | Gananç |
Kahverengi | Şaganakaguyn | Sırcakuyn | Marğik | Kahva regi |
Kara/Siyah | Sev | Sev | Tuğ / Tuh | Siv |
Ermenicenin doğu (Yerevan) ve batı (İstanbul) lehçeleri standart bir yapıya sahiptir. Çizelgelerden hareketle diyebiliriz ki; Hemşincede ay adları Türkçeleşme eğiliminde, Kesap Ermenicesinde ise Türkçeleşmiş; başka bir söyleyişle, Türkçede kullanılan biçime dönüşmüştür. Bunun asıl sorumlusu, resmi dil (Türkçe) dışındaki anadillerinde eğitime izin vermeyen siyasi-hukuki yapı ve onun dolaysız bir aracı olarak iş gören eğitim sistemidir.
Seçilen sözcüklerin, anılan dildeki karşılıklarının sözlüklerde, dil kitaplarında ve büyük oranda anadili konuşurlarının belleğinde bulunması, bunların günlük konuşmada kullanıldıkları anlamına gelmemektedir.
Dilin doğal evrimi içerisinde gelişim, etkileşim ve değişimine söylenecek bir söz yoktur. Binlerce yıldır olagelen zaten budur. Ne zaman ki bu değişimde zor ögesi belirleyici olur, o durumda, dilin doğal yaşamı önündeki engellerin kaldırılması talebi ilk önce dilcilere düşer.
Bir dilin ölümü, insanlık kültür ailesinden büyük bir eksilmedir. Çünkü dil, aynı zamanda kendine özgü bir düşünme sistemidir. Ve insanlığın gelişimi, bu farklı düşünme sistemlerinin/biçimlerinin bir sonucudur. Bu nedenle, (dil)bilim insanlarının günümüzdeki yaklaşımı, bırakınız bir dili, ağızların dahi korunması doğrultusundadır.
Hemşince, UNESCO tarafından ′kesinlikle tehlike altında olan diller′ grubunda sayılmaktadır. Biz, dilsel akrabalığını, resmi dil karşısındaki konumunu ve konuşucu sayısını göz önünde bulundurarak, Kesap Ermenicesinin de bu grupta değerlendirilmesinden yanayız.
Dil ile lehçe ve hatta ağız arasında herkesçe kabul gören kriterler yoktur. Burada ′Ermenicenin lehçeleri′ olarak sunduğumuz dilleri başka türlü adlandıracakların çıkması da doğaldır. Bu adlandırma sorunu, -eğer bulunabilirse- herkesin üzerinde anlaştığı ortak terimler bulununcaya kadar sürecektir.